| |
Şaibe sahada değil, beyinlerde
Futbol cephesinde olanları futbol terimleriyle açıklamak mümkün değil.. Top sahanın dışına çıktı, artık orada oynanıyor.. Son üç-dört gündür verilen demeçler, küçük gözdağları gelinen noktanın vahametini ortaya koyuyor.. Türkiye'de iyi futbol oynanmıyor.. Oynanmadığı için de futbol konuşulmuyor.. Şampiyonluğa oynayan, çekişen iki takıma bakın.. Bulundukları yeri hak edecek futbol sergiliyorlar mı? Hayır.. İşte bu yüzden devreye başka faktörler giriyor.. Dedikodu giriyor.. Birinin canı yanınca diğeri 'oh' diyor.. Aynı olayın kendi başına geleceğini düşünmüyor.. Özellikle üç büyük kulübün ortak aklı yok.. Küçük çıkarlar, küçük hesaplar aklın önüne geçti.. Lige şöyle bir göz atalım.. Fenerbahçe-Rize maçı iptal edildi.. Erteleme maçı ligin son haftasına değil, ikinci yarının başına konuldu.. Neden? Fenerbahçe bir aylık boşlukta iyi hazırlansın, takımını transferlerle güçlendirsin diye mi? Bu sorunun yanıtı verilmedi.. Beşiktaş, 'Nasıl olsa 11 puan öndeyim' diye sesini çıkarmadı.. Galatasaray 'İkisinin sorunu, karışmam' diye arkasını döndü.. Fenerbahçe dü- ğün-bayram etti.. İşte ilk dedikodu da böyle çıktı.. Devre arası.. 'Beşiktaş'ı yakacaklar, hakemler öyle şeyler yapacaklar ki, Beşiktaş uzun süre kendine gelemeyecek' dedikodusu yayıldı.. Bu o kadar etkili oldu ki, Beşkitaş'ın teknik direktörü de, futbolcuları da ikinci yarı başlarken havlu attı.. İkinci yarının ilk maçında üst üste 5 kırmızı kart çıkınca, herkes senaryonun sahneye konulduğuna inandı.. Beşiktaş Başkanı sustu.. Galatasaray Başkanı sustu.. Fenerbahçe Başkanı 'Bizim bu tür oyunlara ihtiyacımız yok.. Bu tür dedikodular en çok Fenerbahçe'yi yapratır.. Fenerbahçe camiasını üzer' demedi.. 'Oh ne güzel, arayı kapatıyoruz' diye içinden kıs kıs güldü.. Daum 'Beş hafta sonra Beşiktaş'ı geçeriz' diyerek yangına körükle gitti.. Şaibenin boyutları o kadar büyüdü ki, bir çok Galatasaraylı 'Bu yıl Fener olsun, seneye yüzüncü yılımızda bizi şampiyon yaparlar' demeye başladı.. Yani dedikoduyu kabullendik.. Ligin baştan dizayn edilebileceğini, normal bir olay gibi, tasarruf gibi karşıladık.. Seyirci de kabullendi, futbolcu da.. Hemen her düdüğü, her yenilgiyi böyle yorumlamaya başladık.. Arkasında bir şeyler arar olduk.. Çünkü zemin, dedikoduya uygundu.. Bu zemini Futbol Federasyonu yarattı.. MHK yarattı.. Kulüp başkanları yarattı.. Gelelim son derbiye.. Ali Aydın çok kötü bir yönetim sergiledi.. Beşiktaş'a olmayan bir penaltı verdi.. Galatasaray Kulübü isyan ederken, Aydın'a kim sahip çıktı biliyor musunuz? Beşiktaş Kulübü Başkanı Bilgili.. Bu yıl hakem hatalarından en çok şikayet eden, iyi futbol oynamamalarını bile hakem hatalarına bağlayan kulübün başkanı.. Çıktı, Aydın'ı resmen savundu.. Kulüp başkanları böyle yaparsa lig şaibeden kurtulur mu? Çık gerçeği söyle ki akıllarda kuşku kalmasın.. 'Acaba Beşiktaş devreye girdi de olmayan penaltı bu nedenden mi verildi' sorusunun önü kesilsin.. Fenerbahçe Başkanı'na ne demeli? 'Son altı hafta için devlet garantisi' istedi.. Yani 'Bu ligde şaibe var, sonuca futbolcular değil sahanın dışındaki kişiler karar veriyor' demeye getirdi.. Ligde şaibe yok.. Özellikle üç büyük kulüp, olası başarısızlıklarını örtbas etmek için 'varmış gibi' davranıyor..
|