|
|
|
|
|
|
El Kaide değil el insaf!
İstanbul'u kana bulayan El Kaide bombalı eylemlerinden çok önce istihbarat birimlerince ciddi bilgilere ulaşıldığı, ancak yeterli önlem alınmadığı ortaya çıktı.
İstanbul'da 15 ve 20 Kasım tarihlerinde kana bulayan El Kaide Örgütü'nün Türkiye yapılanmasıyla ilgili olarak eylemlerden 6 ay önce istihbarat birimlerince düzenlenen operasyonlarda ciddi bilgilere ulaşıldığı ancak yeterli önlem alınmadığı ortaya çıktı. İddiaya göre; CIA Afganistan'da gerçekleştirdiği operasyonda El Kaide'nin siyasi sorumlusu Şeyh Halit'i yakaladı. El Halid'i Guantanamo'ya götürerek burada sorgulayan CIA, Şeyh Halit'ten örgütün, Avrupa'da ve Amerika'da yapacağı eylemler konusunda önemli bilgiler elde etti. Halid, sorgusunda, El Kaide'nin Türk militanlar aracılığıyla eylem yapmaya hazırlandığını, gerekli maddi kaynağı da Türkiye'ye aktardığını söyledi.
HEDEF İNCİRLİK ÜSSÜ'YDÜ Bunun üzerini CIA, Türk ve İsrail istihbarat birimlerine bu bilgileri aktardı. Bu çok gizli 'uyarı'nın ardından İncirlik Üssü'nde olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. İsrail gemisi ise bu dönem de Türkiye'ye gelmedi. Bu süreçte istihbarat birimleri, örgütün Afganistan sorumlusu Adnan Ersöz'ün peşine düşerken, Türkiye yapılanması içinde yer alan ve daha sonra İstanbul'da gerçekleştirilen kanlı saldırıların failleri olarak açıklanan militanlarda boş durmadı. Şeyh Halit'in CIA tarafından yakalandığını öğrenen El Kaide'nin Türkiye Emiri Habib Aktaş, Afganistan'da bulunan Adnan Ersöz'e mail yoluyla mesaj göndererek, durumu bildirdi. Aktaş, Halit'in yakalandığını ve Türk El Kaidesi'nin yapılanmasını bildiği için kendisinin orada kalmasının sakıncalı olduğunu söyledi. Bunun üzerine Adnan Ersöz, Türkiye'ye geldi. Bir süre sonra da örgüt tarafından sahte kimlikle İran'a kaçırıldı. Tüm bu yaşananlar sırasında istihbarat birimleri, örgüt elemanlarının İstanbul'daki buluşma noktasını tespit etmeyi başardı. Habip Aktaş ile örgütün üst düzey yöneticileri Harun İlhan, Adnan Ersöz ve Gürcan Baç gibi isimlerin Cağaloğlu'nda bulunan Buruç Yayınevi'nde buluştukları, burada çalışan İrfan Kavak'ın da örgüte yardımcı olduğu saptandı. Kanlı saldırılardan tam altı ay önce yani Mayıs ayında İrfan Kavak gözaltına alındı. Sorguya alınan Kavak, Adnan Ersöz ile bazı militanların fotoğraflarını teşhis etti. Ancak örgütle bağlantılı olduğu tespit edilen Kavak, sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Vakit kaybetmeden de yakalanıp, kendisine çeşitli fotoğraflar gösterildiğini örgüte iletti.
İPUÇLARI İŞE YARAMADI İstihbarat birimleri, örgütle ilgili ipuçlarına rağmen sonuca varamadı. Örgüt ise deşifre olan elemanlarını sahte kimlikle yurtdışına çıkarmayı başardı ve eylem planlarını değiştirdi. 15 ve 20 Kasım tarihlerinde bomba yüklü kamyonlarla İstanbul'da dört ayrı noktaya saldırı gerçekleştirdi. 15 Kasım günü Neva Şalom Sinagogu ve Beth İsrael Sinagogu ile 20 Kasım günü HSBC Bank Genel Müdürlüğü ve İngiltere'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na düzenlenen saldırılarda onlarca kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.
İŞTE İHMALLER ZİNCİRİ 1 Çeçenistan, Afganistan ve Bosna'da savaştıktan sonra Türkiye'ye dönen kişiler izlenmedi. 2 Gözaltına alınan ve sorgulanan İrfan Kavak'ın örgüte yardım ve yataklık yaptığı tespit edildiği halde serbest bırakıldı ve tekrar takibe alınmadı.
3 Rus Dışişleri Bakanı'nın uyarısına rağmen Çeçenistan'da savaşıp Türkiye'ye giriş yapan Ali Yaman izlenmedi
4 İstihbarat bilgileri konusunda emniyet güçleri uyarılmadı
İhsan DEMİR - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|