Önce kötü haber

Geleceğimizin geleceği dediğimiz Ümitler'i seyrettim. Tam bir hayal kırıklığı. Sadece kaleci Volkan Ünlü var. Bundesliga'da Schalke'nin kalesini koruyan Ünlü yedek, Trabzonspor'un yedek kalecisi Tolga Zafer kalede.
Raşit Çetiner'in çelişkisi bu. Çünkü çok acil ikinci bir Rüştü Reçber'e ihtiyacımız var.

Şimdi iyi haber. Birincisi, Şenol Güneş gittikten 3 gün sonra Ulusal Takım'da herşey değişmiş. Tüm otorite Ünal Karaman'ın ellerinde. Karaman ilk 45 dakikada Güneş'in takımını sahaya sürdü, ikinci 45'te ise kendi takımını.

İyi haberin iyisi şu: Kim oyuna girdiyse harika oynadı. Üstelik takım ruhunu ön planda tutarak oynadı. İlk yarıda oyunculardan kaynaklanan bir sistemsizlik var. Sağ tarafta Fatih Akyel felaket. Orta sahada Gökdeniz Karadeniz-Serkan Balcı ikilisinin ısrarla topu yüksek oynamaları maçı ayak tenisine çevirdi. Bir Tuncay Şanlı ve Nihat Kahveci'nin Hakan Şükür abilerine gol attırmak için havaya kaldırdıkları her top kalemize tehlike olarak döndü.

Çünkü Hırvat oyuncuları hem fizik olarak iri, hem de hava toplarında ve özellikle yan toplarda mükemmeldiler. Aslıda Hırvatlar'ı o kadar da büyütmeyelim.

Takımın en iyisi. F.Bahçe'nin dışladığı Milan Rapajc. Bir forma atan, sonra da öpen Fenerli Stephan Tomas. Santrforlarına gelince. Dado Prso. İlhan Mansız'ın yerini doldurur diye Luce anlaşmış. Dikkatli gözle izledim, birileri Lucescu'yu çok fena kandırıyor.

Dediğim gibi iyi habere dönelim ikinci yarıya bakalım. Savunmaya Kenan Yelek ile Çağdaş Ata'nın, orta sahaya Murat Hacıoğlu'nun ve hücuma ise Zafer Biryol'un girmesi ile futbol felsefemiz değişti. Topu yere indirdik, ayağa oynadık ve özellikle Ümit Özat'ın uzun paslarını ara toplarını çok iyi kovaladık. Çok gol atabilirdik, çok kaçırdık. Tuncay Şanlı kaçırır anladık da Hakan Şükür kaleci ile karşı karşıya kaldığında nasıl kaçırır? Herkesi övüyorum ama ilk maçında Tolga Seyhan çok özel oynadı.

Bütün gençler harika ama takımın iki ustası var. Hakan Şükür gol atacağı pozisyonlarda bile gol atamadı. Daha düşündürücüsü Rüştü Reçber gibi bir büyük kaleci, 30 metre çaprazdan frikik golü yememeli.

Yediği gol güzel olsa bile. Gollerimizin ölü toplardan gelmesi harika bir olay. En zayıf yerimiz güçleniyor. Üstelik yan toplardan gol atıyoruz ve pozisyonları da takip ediyoruz. Bu da harika. Bir de yenilgiyi asla kabul etmiyoruz.

NOT: Fatih Terim'in G.Saray'dan attığı Bülent Korkmaz'ın Ulusal Takım'da oynamasını iade-i itibar olarak görüyorum. Doğrusu da bu.