Ne Ata'sız, ne Kuran'sız F.Bahçe'nin kolektif zekâsı (!) Bush'u yakmalı mı?

F.Bahçe'nin kolektif zekâsı (!)

Oyunun belli bir anında, hiç olmazsa iki bilinçli pas vererek yapılan hücuma 'organize atak' diyoruz.
Bursaspor maçında F.Bahçe sadece iki organize atak yaptı. Bunlardan birincisi ilk yarıda gerçekleşti. Ancak son vuruş gol olmadı. İkinci organize atak ise 85'inci dakikada oldu ve golle sonuçlandı: 2-1.
Düşünebiliyor musunuz? Şampiyonluğa giden bir takım organize atak yapamıyor. Onun yerine 90 dakika boyunca topu geriden şişiriyor. Top havalarda süzülüp rakip ceza sahasına doğru iniyor. Ve Bursalı defans oyuncuları tarafından basitçe püskürtülüyor.
F.Bahçe'nin 'kolektif zekâsı'ndan gerçekten kuşku duydum. Kardeşim doldur boşaltın bir işe yaramadığını görmüyor musun? Bir, iki, üç... Top kaybı sayısı 30'u geçmiş. Sen hâlâ dan dun tepiyorsun.
Geçen hafta ne dedik: Fener'in kanat oyuncuları sıfıra inip orta yapacak. Ama... Tuncay zaten inmiyor. Kemal ve M. Yozgatlı sakat. Dolayısıyla herkes 75'inci metreden ortalıyor.
'Sıfırdan orta' şablonu sadece bir kere gerçekleştirildi. Ama bunu yapanın Petkov'un aklı olduğunu sanmayın. Onu sıfıra indiren, daha doğrusu inmeye zorlayan Ali Güneş'in attığı pastı. Petkov topa yetiştiğinde zaten sıfıra inmişti. Sonuç: Yerden orta... Bir dokunuş... Karambol... Ve gol!
Merak ediyorum: F.Bahçe ne zaman iyi futbol oynayacak? Ligin bitmesine 8 hafta kaldı. Belki de şampiyon olacak. Ama Fener hâlâ 'umut veriyor'.
BJK'li bir okurum sordu: "Şampiyon olursanız sevinecek misiniz?" Ona şöyle cevap verdim: "Eh, sevinirim tabii ama Denizli dönemindeki kadar değil."