|
|
|
|
|
|
Türk kadını kalp hastalığına bağlı ölümde birinci
Türkler'in genetik açıdan kalp ve damar hastalıklarına yatkınlığı endişe veriyor. Öyle ki; Türk kadını şimdiden, kalp hastalıklarının yol açtığı ölümlerde Avrupa'da birinci sırada
Türkiye'de kalp damar hastalıkları çoğaldı mı? Yurtdışına baktığımızda kalp ve damar hastalıkları, değişen yaşam tarzı ve sanayi devrimi ile beraber, 1700'lerden sonra başlayan bir süreçte, 1900'lerin ortalarında çok ileri boyutta görülen bir hastalık haline geldi. 1950'li yıllarda ilaçlar, hastane ekipmanı, yoğun bakım teknolojisi, 1970'li yıllarda anjiyografi, pıhtı çözücü ilaçlar ve 1990'dan sonra ise bu konuda yapılan araştırmalarla kalp ve damar hastalıklarından ölüm ciddi ölçüde azaltıldı.
Dünyada 1970 yılından bu yana, Türkiye dışında diğer ülkelerde sigara içme oranı düşürüldü. Tansiyon kontrolünde başarı sağlandı. Kolesterol ilaçları sayesinde kolesterol tedavisinde başarılı sonuçlar elde edildi. Ancak Türkiye'de sigara kullanımı yurtdışına kıyasla her geçen yıl artıyor. Beş milyon erkek ve altı milyon kadında tansiyon hastalığı olduğu düşünülüyor.
Tansiyonun bir birim yükselmesi, bütün diğer etkilerden bağımsız olarak, kalp damar hastalığı riskini yüzde 22 artırıyor. Kolesterolü normalden yüksek olan sekiz milyon Türk olduğu düşünülüyor. 2.5 milyon erkek ile 5.3 milyon kadının, bilimsel anlamda şişman olduğu da veriler arasında. Şeker hastalığı oranı erkeklerde yüzde 4.5, kadınlarda yüzde 3 olarak düşünülüyor. Yılda 55 bin kadın ve 85 bin erkek kalp krizinden hayatını kaybediyor. Bu araştırmaları değerlendirdiğimizde, Türkiye'de kalp ve damar hastalıklarında bir azalma olmadığını tahmin ediyoruz.
Türkler genetik olarak potansiyel kalp hastası mı? Türk toplumu olarak, genetik yapı ve beslenme alışkanlığı açısından kolesterol profilinde dezavantajlıyız. İyi kolesterolü düşük bir ülkeyiz.
Avrupalı kadın mı, yoksa Türk kadını mı daha çok etkileniyor? Yapılan araştırmalara göre; Batılı ülkelerde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerde kadınlar açısından Türkiye birinci sırada yer alıyor. Kalp, Batı uygarlığı hastalığıdır. Kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranında Türk kadını Batı uygarlığını yakalayıp geçti. Bu anlamda Türk kadını Batı'nın en üst düzeyinde.
Kadınlarda kalp krizine en çok hangi yaşlarda rastlanıyor? Kadınlarda menopoz öncesi kalp krizine çok nadir rastlanıyor. Menopoza giren kadınlar ise, kalp krizinde üst risk grubuna geçer. Bu nedenle 50 yaş ve üzeri, kadınlar için riskin başladığı dönemdir. Nedeni bilinmiyor. Önceki yıllarda menopoz sonrası yaşanan kalp krizinin nedeni hormonlar olarak görülürdü. Bu nedenle menopoz sonrası kadınlara tedavi amacıyla hormon verilirdi. Ancak artık bunun faydalı olmadığını, aksine zararlı olduğunu biliyoruz.
Daha çok kadınlar mı, yoksa erkekler mi kalp krizi geçiriyor? "Erkekler daha çok kalp krizine yakalanıyor" diye bir şey yok. Fakat kadınlarda hormon farklılığı nedeniyle bir korunma var. Bu nedenle menopoz zamanına kadar kadınlarda kalp ve damar hastalıkları çok nadir gelişiyor. Dolayısıyla kalp ve damar hastalıklarına kadınlarda daha az rastlanıyor gibi bir görüntü var. Ancak menopozdan sonra kadınlar erkekleri geçiyor. Kadınların damar yapıları erkeklere göre daha farklı. Bu nedenle anjiyoplasti ve bypass ameliyatında kadın ve erkeklerin sonuçları farklılıklar gösteriyor. Burada damar kalitesinin rolü olduğunu düşünüyorum.
Hangi meslek grupları kalp krizi riski taşır? Bir araştırmaya göre; stres kişinin kalp krizi riskini artırıyor. Dış etkenlerle kontrolü dışında işi olanlar stresli insanlardır. Bu anlamda telefon operatörleri, gazeteciler ve itfaiye memurlarının kalp krizi geçirme riski daha fazladır.
Kalp krizi geçiren kişide depresif duygular nelerdir? Kalp ile ilgili problem yaşamış bir kişinin psikolojisinin değişmemesine imkân yok. Kalp krizi geçirdikten sonra darmadağın oluyorlar. Bu ruh halindeki insanlarda depresyona rastlanabilir. Kişinin uykusu bozulur, iştahı kaybolur, hayatla ilişkisi bozulur, yakınındaki insanlara sürekli sıkıntılarından bahseder. Bu tür davranışlar depresyonda olma şüphesini doğurur. Kişinin hem fiziksel hem de ruh sağlığı açısından, bir psikiyatristle görüşerek bu sorunu çözmesi gerekir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|