|
|
|
|
Kebap makarnayı unutturdu
Yedi yıl önce kebap yapmaya merak saran İtalyan aşçı Piero Ciantra, artık kebapçılık yaparak hayatını sürdürüyor
Doğu Anadolu'nun bir numaralı yemeği olan kebap, bir İtalyan'ın ellerinde hayat buluyor. Piero Ciantra ilk defa bundan 30 yıl önce gezmek amacıyla Türkiye'ye gelmiş ve bir tesadüf sonucu, kaldığı Divan Otel'in lokantasında çalışmış. 6 yıl bu lokantada idarecilik yapan Ciantra, daha sonra İtalya'ya geri dönerek kendi restoranını işletmeyi tercih etmiş. Ciantra'nın Türkiye'ye dönüp kebap işine girmesinin altında ise onu çok eski yıllardan beri tanıyan bir arkadaşının teklifi yatıyor. Yaklaşık 7 yıldır kebabın tüm inceliklerini öğrenen İtalyan kebap ustası, Türkiye'ye geldiğinde çok zorlandığını itiraf ediyor: "Her ne kadar Türkiye'yi tanısam da kebap yapmayı öğrenmek çok zamanımı aldı. İlk başlarda belli bir süre mutfağa girip çalıştım. Mutfakta nasıl kıyma çekiliyor, kebabın harcı nasıl hazırlanıyor biliyorum. Bunun yanı sıra kebabın kalınlığının da nasıl olacağı çok önemli. Şimdiyse artık gerçek bir kebapçı olduğuma inanıyorum. Türkiye'den başka yere gitmem. Bir insan hayatta çeşitli işlerle uğraşır. Ama tam anlamıyla memnun olduğu işi bulduğunda, 'Tamam benim işim budur' diyorsa, o işi bırakmamalı. Ben de işimi buldum. Artık kebapçıyım." Türkiye'ye yerleşmeden önce Roma'da İtalyan yemekleri yapan bir restorana sahip olan Ciantra, şimdi Köşebaşı Restoran'da kebapçılık yapıyor. En büyük şikayeti ise kebabın yurt dışında yeterince iyi tanınmaması. Bu nedenle Atina, Milano ve Moskova'da restoran açmayı düşünüyor. Çünkü Ciantra'ya göre Avrupa'da Türkler'in yaşadığı yerlerde kebapçılar var. Onlar da son derece amatör bir şekilde kebap yapıyorlar.
KEBAP ELÇİSİ İtalyan kebapçı restoranlarına gelen yabancı müşterilerin kebabı tanıması için elinden gelen her şeyi yapıyor. 5 dil konuşabilen kebapçı öğrendiklerini yabancı misafirlerine anlatıyor: "Yabancılar Türk olmayan bir kebapçı gördüklerinde daha rahat oluyor, yakınlık gösteriyorlar. Kendi lisanlarında onlara kebabın ne olduğunu anlatıyorum. 'Bizim kuzularımızda çok sert bir koku var, neden sizinkilerde yok?' diyorlar. Ben de bizim etlerin Trakya'- dan geldiğini ve oradaki otların kokmadığını söylüyorum. Bunun gibi ufak detayları, yani yedikleri kebabın nasıl yapıldığını anlatıyorum. Çünkü Avrupalı bu gibi şeyleri düşünmez. Makine kıyması zanneder." Türkiye'ye geldiği günden bu yana, İstanbul'da bir İtalyan restoranı açmayı asla düşünmediğini söyleyen Ciantra, kebabın lezzetini hiçbir şeye değişmiyor. Her ne kadar İtalyan mutfağıyla Türk mutfağı arasında benzerlikler olsa da, yemeklerin çoğunlukla farklı tekniklerle yapıldığını söylüyor. İtalyan usta kebabın lezzetinin sırrının da buradan geldiğini söylüyor ve ekliyor: "Buraya gelen çok sayıda İtalyan müşterim var. Zaten burayı da İtalyan tarzında dekore ettik. Müşterilerimiz kebabı çok seviyor. Her yemeğin iyi yapılanı beğenilir. Yine de kebaptaki lezzeti, İtalyan mutfağının favorileri olan makarnalardaki lezzette bile bulamazsınız. Ben de yıllardır bıkmadan kebap yiyorum."
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|