Kanıtlayamam
Kamu vicdanlarından biri daha isyan etti. Sporcu kimliği, antrenörlük kariyeri ile çok saygın biri olan İstanbulspor Antrenörü Aykut Kocaman, bakın ne diyor: "Elimde belgem yok. 20 yıllık birikimimle söylüyorum. Hakem ince kararlarla maçı bir taraftan aldı, öteki tarafa verdi. Hakem Çetin Sarıgül, Türk futbolunun piyonlarından birisi olarak bu işin nasıl yapıldığını gösterdi. Büyük balığın, küçük balığı yediği bir ligdeyiz." Kocaman'ın sözlerinden iki mesajı dikkatlerinize sunuyorum 1- İnce karar ne demek! 2- Piyon demek ne demek? Sevgili Kocaman'ın söylediklerinde kanıt aramaya gerek yok. Kanıt, Kocaman'ın kariyerinde ve kişiliğinde. Şunu anlatmaya çalışıyorum. Daha geçen hafta Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in Sabah'tan Balçiçek Pamir'e söyledigi, "Bazı güçler Beşiktaş'ı şampiyon yapmayacaklar" sözünü hatırlatırım. Bana "Bu güçler kim?" derseniz bildigim halde susarım, kanıtlayamam.. Federasyon Başkanı Sayın Haluk Ulusoy atv'de Sevgili Faik Çetiner'in sorusunu altını çizerek cevaplıyor: "Başkan Serdar Bilgili'yi bir kaç defa aradım. Dedim ki, Yıldırım Demirören gibi çok değerli kardeşimi yönetime al. Ama, Başkan Bilgili benim bu ricamı dinlemedi. Kendisi bilir..." Şimdi bu konuyu biraz açayım: 1- Ulusoy ile Demirören akraba. Şimdi söyleyin lütfen, Bilgili'nin hakem konusunda bir ricası olsa Ulusoy yerine getirir mi? 2- Ricacılar koyarak tam 8 kez yönetime tekrar girmek isteyen Yıldırım Demirören'in ayrılması çok özel dostluk kurduğu futbolcuları inanılmaz olumsuz etkiledi mi? Hadi bunları bırakalım ve suçluyu Beşiktaş'ın içinde arayalım: 1- Suçlu Başkan Bilgili: Tribünleri bölerek, Beşiktaş'ın en büyük gücünü yok etti. Galatasaray ve Fatih Terim'den özür dileyerek kendi kendini suçlu ilan etti. Medya'nın, "Ligin tadı kaçtı. Beşiktaş durdurulsun" seslerini ciddiye almadı, tedbir almadı. Devre arası hakem seminerinde Beşiktaş'ın hedef gösterilmesine tepkisiz kaldı. (MHK'nın bu tavrı sonucunda Beşiktaşlı oyuncular sahada sakatlandı, rakipleri kart görmedi. Buna karşılık Beşiktaş'ın penaltılarına bile es geçildi) 2- Suçlu Lucescu: İlhan Mansız'ın gitmesine, Ahmet Dursun'un kovulmasına izin verdi. Ahmed Hassan'la kavga ederek en önemli silahını yitirdi. Devre arası kampını geç başlattı, çalışmaları İstanbul'da yaptı, ciddi maç oynamadı ve disipline, takım ruhuna ihanet etti. F.Bahçe'yi değil, intikam almak için G.Saray ve Fatih Terim'i hedef seçti. Hıncal Uluç'un, "Korkak Lucescu" eleştirisinden etkilenip 3 forvete dönüp, hücum oynayarak sistemine ihanet etti. 3- Suçlu Menacer Sinan Engin: Sözleşmeleri devre arası yaparak rekabeti öldürdü. Sergen'i özel koruyarak gençleri küstürdü. Lucescu ile neredeyse küs yaşadı. 4- Suçlu Kaptan Sergen Yalçın: Sözleşmede inanılmaz paralar istedi. Antrenmanlarda çalışmadı. Maçlarda sorumluluk almadı. Gençlere iyi örnek olmadı. 5- Suçlu taraftar: Beşiktaş'ı en zor günlerinde yalnız bıraktılar.
|