| |
|
|
115'lik seçmenin oyu CHP'ye
28 Mart seçiminin "en kıdemli seçmeni" Bursa'da yaşıyor. "Akçağlayan Mahallesi, Yayla Sokak, 13 numarada." 115 yaşında. Oyunu "Akçağlayan-İşgir İlköğretim Okulu'nda" kullanacak. 1563 numaralı sandıkta. - Dede kime oy atacaksın? - Halkçı'ya... Bildim, bileli Halkçı'ya oy atırem (CHP'ye). KÜNYE - Dede sen kimsin? - İkinci ordu, altıncı kolordu, yedinci tümen, yedinci topçu alayı, ikinci tabur, dördüncü batarya erlerinden Ali oğlu Dursun. (Hançer) Bu defa dede sordu: - Sen kimsen?.. Alevi misen? DOĞUM TARİHİ - Dede, sen ne zaman ve nerede doğmuşsun? - Benim aney, babey anlatır idi... Encümen azası Zarif ağanın öldüğünde, ben doğmuşam. Dedenin oğlu Mehmet Hançer araya girdi: - Araştırdım... Zarif bey önemli bir şahsiyet... 1888'de ölmüş... Babam o yıl doğmuş. OTORİTE Duvarlarda "Atatürk'ün... Hacıbektaş'ın, Hasan ile Hüseyin'in... Kerbela'nın" resimleri asılı. Dede dedi ki: - Sana bir beyit okuyam mı? Ve başladı okumaya... Ama Karacaoğlan'ı, Aşık Veysel'i, Pir Sultan Abdal'ı, Mahsuni Şerif'i birbirine karıştırıyordu. Oğlu "artık yaşlandı, şiirin başı, sonunu tutmuyor" diyecek oldu. Dede "sen sus" diye bastona sarıldı. Dursun dede "otoriter." Oğlu Mehmet: - Evde hükümdar odur... Onun sözü geçer... Sözünü dinletemezse, bastona sarılır... Hepimiz kaçarız... Yoksa döver alimallah. ON İKİ İMAM Sene diyorum sene, ey ulu kişi Ali'den mal alan, hiç haram katmaz Pir benim halimden sen derman eyle Dünya nimetinden çektim elimi Gayrı sen bilirsen benim halimi Bir güzel gördüm yolda, yolakta Her yüze güleni dost olur sanma Dost, dost diye nicesine sarıldım Benim asıl yarim kara topraktır Ayrılık derdinin dermanı nedir ya hızır Oğlu dedi ki: - Söyledim size, birbirine karıştırıyor. Dede "sen sus" diye kızdı. Sonra devam etti: Kerbela'da yatan on iki imam Kerbela'da yatar Hasan, Hüseyin Ve dede başladı ağlamaya. TEFTİŞ Erzincan-Tercan'ın Sarıkaya köyünde doğmuş. - Urus (Rus) Doğu'yu işgal edende, yürüyerek Maraş'a gettik... Bubam yolda öldi... Eskerligi Edana'da yapmışem... Etatürk geldi, bizi teftiş etti... Maraşal, üç adım ardından yürüdü. 81 TORUN Dedenin beş çocuğu var. 21 torunu. Torunlarının çocuklarını da buna eklersek, "kendisine dede diyenlerin sayısı" 81. Göz, safra kesesi, prostat ve akciğer ameliyatı geçirmiş. - Her yün yoğurt yiyerem... Elma yiyerem... Öğle uykusu uyurem. "VALLA MI?" Dede sık, sık "eskilere" kayıyor: - Benim bildiğimi kimse bilmedi, benim gördüğümü kimse görmedi... Eski dostlar bir, bir getti... Yedi iklim, dört köşeyi dolaştım... Bir dost bulamadım gün akşam oldu. Oğlu Mehmet: - Bakın, yine karıştırdı. Dede: - Mehmet... (Bizi göstererek) Bu adam Alevi midir? - Değildir baba. - Valla mı? - Baba, gazetecidir... Hani iki yıl önce Bursa-Hakimiyet'ten gelip, senin resmini çektiler... 113 yaşında diye yazdılar... Yavuz bey de gazeteye yazacak... 115 yaşındaki seçmen diye. Dede: - Yaz... Halkçı'ya oy atırem. CANLI TARİH Osmanlı'yı biliyor. Kurtuluş Savaşı'nı hatırlıyor. Şeyh Sait ayaklanmasını anlatıyor. Ve diyor ki: - Efendi... Bina ile zina çoğaldi, dünyanın dengesi bozuldi... Sabır ver Allah, sabır ver. Vedalaşırken "unutmayasen" diyor: -Gavura kılıcı çalan Ali'dir... Ali'nin kılıcının adi Zülfikar'dır... Unutmayasen ha.
|