| |
Gözler çoğu zaman yanılıyor
 TİMUR SIRT timurs@sabah.com.tr
İki resim getirin gözünüzün önüne: Birincisi 1950'lerden kalma sağlam ama boyası dökülmüş, kapısı elle açılan otobüslere binen insanların olduğu bir bölge. İkinci karede ise devasa sergi salonlarında "En son teknolojilerin" sergilendiği bir fuar alanı. Fazlaca sözü uzatmadan birinci karedeki şehrin Baikonur Uzay Üssü'ne ikinci karenin de dünyanın en büyük bilgi ve iletişim teknolojileri fuarı CeBIT'e ait olduğunu söyleyelim. Birinci kareye dar bir gözlükten baktığınız da "Ya bu adamlar uzaya nasıl gitmiş?" diyebilirsiniz. Kullanılan otobüsler insanların kıyafetleri sizi hemen şişirilmiş renkli "önyargı gözlükleriyle" etrafa bakmanıza neden oluyor. Oysa uzay teknolojilerinde kullanılan roketler konusunda o Üs'deki bilim adamları bugün dahi su götürmez üstünlüğe sahipler. Zaten Amerikalılar da o Üs'deki bilim adamlarının geliştirdiği teknolojiyi kendi uydularını fırlatmak için kullanıyorlar. Otobüs ve binalardaki konforu yani "egonuzu" bir kenara bıraktığınızda karşılaşacağınız gelişmişlik düzeyi inanılmaz boyutlarda. Ancak ego öyle sulu bir canavar ki, en küçük bir delik bulduğunda hemen ortaya çıkıyor.
Otomobil uçar gider
Pahalı lüks otomobiller, güzel kızlar, yakışıklı erkekler, tarifi edilmez lüks. İşte keyif keşfin önüne geçince aslında toplumsal çıkarı bir kenara atan azınlık dayatmasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Üstelik bu keyif anlayışı bir uyuşturucu alışkanlığı gibi insanlığımızın önüne geçiyor. Filmlerde zihnimize kazınan sahnelerde olduğu gibi"Sonunda hepimiz ölümlü varlılklarız" Zaaflarımız var ve bunlardan kurtulmamız olanaksız" Zihnimize kazınan bu sahnelerde bizi çaresizliğe daha fazla tırmandırılan egoya, rekabete ve keşiften çok keyfe dayanan bir anlayış var. Örneğin son model otomobillerin yarattığı modaya bir göz gezdirelim. Bir de bugün dahi çok az da olsa Taksim Teşvikiye hattında çalışan dolmuşları getirin gözünüzün önüne. Otomotiv sanayinin mekanik harikaları ağır metal yığını sağlam otomobiller karlılık için bir kenara bırakıldı. Daha hızlı, daha konforlu, daha renkli, elektronik cihazlarla albenisi artırılmış modeller yarışmaya başladı. Daha hafif ve daha ucuz hammadeler kullanılarak hazırlanan otomobillerde yaratılan moda ile 5 yıl sonra kullanma isteğiniz kalmıyor. Kullandığınız araç da ne kadar iyi marka olursa olsun kendini bırakmaya başlıyor. Eski otomobiller, buzdolapları kısaca ihtiyacı belirleyen tüm araçlar "taş gibiydi vallahi" diye tanımlanması boşa değildir. Çünkü ilk üretilen otomobil ve buzdolaplarında neredeyse bir asır kullanabileceğiniz sağlamlıkta araç yapmak önemliydi. Rekabet ve daha fazla karlılık arzusu otomobillerin kullanım ömrünü kısaltırken daha fazla tüketimi öne çıkaran keyif verici yönleri öne çıkarmaya başladılar.
Herşey tasarruf için!
CeBIT işte bu tüketim çarkının doruk noktası. Üstelik amaca yönelik olmaktan çoktan çıkmış bir endüstriyi temsil ediyor. İşte bu noktada kriz devreye giriyor ve mucize şemsiyesini açıyor. Şimdi herşey amaca yönelik hareket, tasarruf ve sahip olduğun teknolojiyi doğru kullanmak için yapılıyor! Türkiye bir kesimi henüz var olanı tüketmekle meşgul. Paylaşmaya ise zaman yokSonucun nereye doğru gittiğine yönelik bilimsel araştırmalar, kehanetler ve komplo teorileri arasında kendinize güvenilir bir pusula keşfetmeniz gerekiyor. Pusulanızı keşfetmenin yolu yaşadığın yeri ve insanları daha çok sevmekten geçiyor. Keşfedecek çok şey var!
|
|
|
|
|
