kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Şehrin ruhu...

Çok önemli bir yerel seçime doğru giderken, birçok önemli kentimizin sorunlarını ekranlarda enine boyuna görme imkanı buluyoruz. Şehirlerde belediye başkanlığı yapanlar ya da bu göreve talip olanlar, sorulan sorular çerçevesinde kent perspektiflerini anlatıyorlar.
Ortaya çıkan tablo genel olarak şehir kültürü ve şehir yaşamı hakkında umut verici sonuçlara ulaşmamıza imkan vermiyor.
Öncelikle şehir kavramı hakkında, üzerinde uzlaşılmış bir bilinç olmadığını tespit etmek gerekir.
* * *
Şehirleri içinde yaşanan mekanlar olarak ele alırken, çok az konuşmada şehirlerin birer "canlı organizma" olarak ele alınması gerektiğinin farkında olunduğu görülüyor.
Şehir, içinde yaşayan insanların ve nesnelerin toplamından çok daha büyük ve öte bir şeydir.
Sadece fiziki bir duruma işaret etmez şehir, barındırdığı insanların ve nesnelerin çok ötesinde bir şey olması, bir "ruh"u olmasından, tarihsel süreklilik içinde bir "bilinc"in taşıyıcısı olmasındandır.
Bu nedenle, şehir bilinci hem fiziki mekana uygun refleksler üretilmesini gerektirir, hem de mekana dönük atılacak her adım şehrin ruhuyla uyum içinde olmak durumundadır.
New York şehrinin kuruluşuna ve gelişmesine dair küçük bir araştırma yapmak bile, nefes kesici bir serüvenin, insan aklına, sezgisine, öngörüsüne ve cesaretine dönük büyük bir hikayenin içine girmek demektir.
Şehrin öncüleri, o gün imkansız görünen birçok adımı tüm eleştirilere rağmen atarken, New York'la özdeşleşmiş "özgürlük" ruhunun çağrısına uygun davranarak engelleri aştılar ve şehrin ruhunun mekanı nasıl yoğurabileceğini gösterdiler. Gerçekten insan aklının ve cesaretinin büyük serüvenlerinden biridir bu...
New York gibi çarpıcı bir örneğin çıplak biçimde gösterdiği gibi, herhangi bir mekan ruhuyla uygun bir fiziğe kavuştuğu müddetçe "şehir" olarak anılmayı hak eder ve orada yaşayan insanlar, barınma gibi bir temel ihtiyacın çok ötesinde bir düzlemde yaşama imkanına kavuşurlar...
* * *

Hiç tartışmasız dünyanın en muhteşem şehri olan, büyük bir ruhu ve mücevher gibi bir güzelliği temsil eden İstanbul'un üzerinde olduğu topraklarda yaşamak, şehir üzerine daha çok bilinç üretilmesini gerekli kılıyor.
"Mekanın ruhu" ile "fiziği" arasında bağ kurulmasını talep etmek için, büyük bir metropolü temel almakla, küçük bir kasabayı ele almak arasında fark yoktur.
Şehirleri emanet edecekleri insanlardan şehir halkının beklentisi bu olmalıdır.
Bu, sadece şehirlerde yaşayan insanların gündelik konforu için değil, o şehrin mirasçısı oldukları için böyle olmak durumundadır.
Çünkü şehirler insanlara ait olduğu gibi, insanlar da o şehirlere aittirler. İnsanların şehirler üzerinde yaşama hakkı olduğu gibi, şehirlerin insanlardan kendi ruhuna ve bilincine uygun davranılmasını bekleme hakkı vardır.
O nedenle bir şehri yönetmeye talip olan insanların, sadece klasik bayındırlık hizmetlerinden bahsetmesi hiçbir şey ifade etmez, o şehrin yaşayan bir organizma olmasına katkısının ne olacağını açıklıkla görmek gerekir.
Bir şehrin yönetimi için tarih ve kültür perspektifi ile şehir halkının yönetime katılımı işin esasıdır. Şehirlerin fiziksel iyileştirmesi ancak bu esas üzerine oturduğunda bir anlam ifade edecektir.
Unutulmamalıdır ki, ruhu hesaba katılmayan bir şehrin, üzerindeki insanlar da hesaba katılmaz...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi? (1)   / 21-03-2004
 Halkları korumak   / 17-03-2004
 Milyonlar yürümeye devam etmeli...   / 15-03-2004
 Meşruiyetin güvenliği   / 14-03-2004
 Güvenlik ortak bir değer midir?   / 12-03-2004
 Kural, kuralsızlık ve meşruiyet   / 10-03-2004
 Jeo-politik ve siyasi değerler   / 08-03-2004
 AB ve Büyük Coğrafya   / 07-03-2004
 Şehrin ruhu...   / 05-03-2004
 Sağcı sol...   / 03-03-2004
ERDAL ŞAFAK
İzmir'e özlem
Bir çetin bilmece sorsam Paşa'dan /...
AHMET HAKAN COŞKUN
Baykal meydanlarda Derviş gizli toplantıda
Can alıcı...
MEHMET BARLAS
Amerika'nın yıldızı sönerken Kanada'nın yıldızı mı...
ÖMER ÇELİK
Merkezi ele geçirmek mi, merkezi inşa etmek mi?...
ÖMER LÜTFİ METE
Bozgundan Fatih çıkmak
Piontek, Galatasaray'ın UEFA...
REFİK DURBAŞ
Hamsi, neden on milyon?
Bir iç deniz olan Marmara ve...
SAVAŞ AY
Piyasalara Çin işkencesi mi?..
Ekonomi Servisi ...
Arkasına değil önüne bakıyor: 3-1
Arkasına değil önüne bakıyor: 3-1
Tuncay'ın 23'teki akıl dolu golüne ilk yarı biterken Okan cevap...
Bu bir mucize
Bu bir mucize
Alman çalıştırıcı "Geleceğin takımıyız diyorduk. Şimdi şampiyonlukta...
Hortumu kesemedik
Hortumu kesemedik
Başbakan Erdoğan: Yargının çok yavaş işlemesi ve bürokrasinin etkin...
İzmir'i bize verin
İzmir'i bize verin
Erdoğan ve Baykal, İzmir'de aynı saatlerde konuştukları mitinglerde...
Aynı filmi tekrar seyrettim
Aynı filmi tekrar seyrettim
TÜBİTAK'ın tartışmalı başkanı Nüket Yetiş, hakkında çıkan 'tarikatçı'...
AB'ye uyum Nevruz'u
AB'ye uyum Nevruz'u
Geçmiş yıllarda halk ile güvenlik güçlerini karşı karşıya getiren...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.