Samih Bey'in Anıları

"Bir Türk'ün İtalya'daki Seyahati" 1920'li yıllar İtalyası'nı anlatıyor

Giacomo E. Carretto'nun "Bir Türk'ün İtalya'daki Seyahati" adlı kitabı küçük bir yayınevi olan Promolibri Magnanelli tarafından yayınlandı. Yusuf Samih adlı Türk'ün 1920'li yılların İtalyası'nda yaptığı seyahatin izlenimlerini bugünün İtalyası ile karşılaştırmak oldukça keyifli. Daha o yıllarda kitle turizminden şikayet eden, kalabalık halk kitlelerinden hoşlanmayan, aristokratları tercih eden elit bir Türk'ün İtalya ve İtalyanlar hakkındaki gözlemleri. Yusuf Samih 1920-21 yıllarında Mısırlı prenses-yazar Kadriye Hüseyin'in Napoli üzerinden, Sicilya'ya uzanan yolculuğuna eşlik etmiş. Yusuf Samih'in "Sicilya Hatırası" Mısır ve İngiltere'de yayınlandıktan sonra İtalyan Türkolog Ettore Rossi tarafından İtalyanlar'a tanıtılıyor.

PRENSESE EŞLİK ETMİŞ
Modern Mısır'ın ilk sultanı Hüseyin Kamil'in kızı Prenses Kadriye Hüseyin'in İtalya'ya yaptığı bu ziyaretle Avrupa'ya ilk kez adımını atıyor. Kendisine eşlik eden bir Osmanlı Türk'ü olan Samih Bey'in anıları bu gezi esnasında derlenmiş. Napoli hakkındaki gözlemleri oldukça eğlenceli. Bunları okurken bazı şeylerin Napoli'de halen değişmediğini söylemek mümkün: "On beş gündür Napoli'deyiz. Kaldığımız deniz kenarındaki otelin birinci sınıf olduğunu söylüyorlar: Adı Excelsior, mutfağı kesinlikle birinci sınıf değil. Fiyatlarını ağzıma almam mümkün değil, yoksa Napoli izlenimlerimi okumaktan vazgeçebilirsiniz". Excelsior bugün hala İtalya'nın en pahalı otellerinden biri. Fiyatları tek kişilik odalarda 270 euro'dan başlayıp suit fiyatı olan 2 bin euro'ya kadar değişiyor.

Samih Bey, çevresindeki adalar, antik ve modern anıtları ile Napoli'nin gerçekten çok güzel olduğunu yazıyor. Samih Bey'in Napoli'de yaşadığı restoran tecrübesi de kayda değer: Otelde yemeklerin kalitesinden şikayetçi prensesin deniz kenarında Posillipo semtinde verdiği yemek de bir İtalyan komedisi gibi. Restoran sahibinin "sabırlı" olmaları tavsiyesiyle başlayan, misafirlerin uzun süre masa örtüsü ve lekeli çatal bıçağa bakmalarıyla devam eden yemek parodisi, ordövr adına tuzlu yeşil zeytin ve sardunya ile oyalanan müşterilerin daha sonra, sert makarnaları dişlemeye çalışmaları bir film sahnesi gibi anlatılmış. Bugün artık bizim de yemeklerde daha sık kullandığımız zeytinyağı ise Samih Bey'in en çok şikayetçi olduğu şey. Samih Bey'in Palermo gezisi ise Trieste'den kalkan bir gemi ile başlıyor.

Palermo'nun halen ünlü ve sayılı otellerinden biri olan Villa Igea'da kalan Samih Bey'in İtalya aşığı yolculara bir tavsiyesi de rezervasyonlarını mutlaka kontrol etmeleri. Samih Bey bu yüzden Milano'da bütün otelleri gezerek oda dilendiğini ve inanılmaz paralar ödediğini anlatıyor. Bu Osmanlı Türk'ünün ilginç ve eğlenceli İtalya anıları Türkçe'ye çevrilmediyse, yayınevlerinin dikkatine sunarım.