|
|
|
|
Kanserliye Amerikan tedavisi.
Dünyanın en iyi kanser hastanelerinden biri olan M. D. Anderson, yurtdışında tedaviyi tercih edenleri bekliyor
Teknolojinin, dolayısıyla da tıbbın sürekli geliştiği çağımızda hemen her hastalığın artık bir çaresi bulunuyor. Yine de kanser, herkesin korkuluğu rüyası olmaya devam ediyor. Yıllardır yapılan araştırmalara rağmen hala tam bir tedavisi bulunamayan kanser hastalığına yakalananlar, yaşadıkları ülkelerdeki tüm yollara başvurduktan sonra zaman zaman çareyi yurtdışında aramaya başlıyor. 1941 yılında kurulan ve sadece Amerika'nın değil, dünyanın en iyi kanser hastanelerinden biri olarak kabul edilen Teksas Üniversitesi'ne bağlı M. D. Anderson, dünyanın dört bir yanından gelen ve hastalığına çare arayan kanserlileri kabul ediyor. Bugüne kadar 600 binden fazla hastanın derdine derman aradığı hastaneye yılda ortalama 100 Türk hasta başvuruyor. Yıllarca M. D. Anderson'da hasta temsilcisi olarak çalıştıktan sonra bir buçuk yıl önce Türkiye'ye dönen Murat Dumanlı, kurduğu Dumanlı International adlı şirketle, Türkiye'de umudunu yitirmiş kanser hastalarını Houston'a götürüyor. Şirket hastalara tıbbi raporların iletimi ve yolculuk gereksinimleri konularında yardımcı olmanın yanı sıra yurtdışında bakım gördükten sonra Türkiye'ye geri dönen hastalar için hastaneyle iletişim sağlıyor.
KADINLAR ÇOK SİGARA İÇİYOR M. D. Anderson'ın genel müdür yardımcısı Martyn Howgill, amaçlarının Türk kanser hastalarının hepsini hastanelerinde tedavi etmek olmadığını, sadece "çareyi bir de yurtdışında arayalım" diyenleri Houston'a beklediklerini söylüyor. Başvurulara bakıldığında Türkler'in ağırlıklı olarak meme, akciğer, prostat, mide-bağırsak kanserine yakalandığı görülüyor. Eskiden akciğer kanserinin, aşırı sigara tüketiminden dolayı erkeklerde daha çok görüldüğünü söyleyen Howgill, son yıllarda kadınların erkeklerden daha fazla sigara tüketmeye başlamasıyla kadınlarda da bu kanser türüne sıklıkla rastlanılmaya başlandığını anlatıyor. Şimdiye kadar hasteneye başvuran hastaların ortalama yüzde 60'ı sağlığına kavuşmuş. Hastanedeki uluslararası merkezin direktörü Wendeline Jongenburger, artık kanserin ümitsiz bir hastalık olmadığını, erken teşhisin önemli olduğunu söylüyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|