kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Sinema
    Çizerler
    Teknoloji
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 

Bir gelinin üç tane babası olur mu?

ABBA'nın Mamma Mia şarkısını bilirsiniz. Genç kız babası olduğunu düşündügü üç ayrı erkeğe mektup yazıp düğününe çağırır. Bütün isteği babasını tanımaktır.

Masmavi bir Yunan adası. Bembeyaz evler, rengarenk kıyafetler, parlak güneş... Genç kız birbirinin aynısı üç mektup yazıyor. Babası olduğunu düşündüğü üç ayrı kişiye "Lütfen düğünüme gelir misiniz?" diye soruyor. Bütün istediği kimin kızı olduğunu bilerek evlenmek, babasını tanımak...

Bu sevimli Yunan adasında düğün hazırlıkları son hızıyla sürerken, minik mavi-beyaz otelin kapısında üç adam gözüküyor. Hepsi eski aşklarının kızını evlenirken görmeye gelmişler. Kafalarının taa arkasında bir yerde ise aynı soru "Acaba babası ben miyim? O geceden sonra sevdiğim kadını hiç görmedim, bana hiçbir haber vermeden bir çocuk doğurmuş olabilir mi?"

Oraya buraya koşuşturup kızının düğünü için bütün ayarlamaları yapan anne ise karşısında üç eski erkek arkadaşını görünce hayatının şokunu yaşıyor. "Mamma Mia" diye başlıyor şarkıya. Hikaye ilerledikçe ABBA'nın bütün şarkılarını dinleme şansına sahip oluyorsunuz. En sevilen, ezberlenmiş şarkılar

OYUNCULAR HARİKA
İki buçuk saatin nasıl geçtiğini anlamadık. Hikaye zaten komik, oyuncular bir harika. Zaten biraz havaya girdiyseniz, müzikalin ikinci bölümünü oturmadan izliyorsunuz. Money money money (para, para,para) şarkısına sallanarak eşlik ediyorsunuz. Dört yıl önce yine Londra'da Mamma Mia müzikalini ilk seyrettiğimde de bu kadar keyif almıştım, bugün de.

Çıkışta kapıda sizi gençler bekliyor. Bisikletlerine atlamışlar, arkalarında ise iki kişilik bir araba. "Hadi atla, otele bırakalım!" Kocamla atlıyoruz birinin arkasına. Hafif yağmur başlıyor. Genç çocuk pedallara asılıyor. Nasıl romantik bir gezi anlatamam. Gece yarısı Londra sokaklarında bisiklet fayton karışımı bir araçta bağıra çağıra Mamma Mia söylüyoruz. Bisikletçi çocuk hem pedal çeviriyor hem bize eşlik ediyor. Dünya başkentlerinin birinde değil miyiz biz? Yoksa Uzakdoğu'dayız da biz mi karıştırdık?

NİYE MÜZİKALİMİZ YOK?
Bütün gece "Acaba biz Türkiye'de böyle bir müzikal yapamaz mıyız?" diye düşündüm. Sahi olmaz mı? Sezen Aksu'nun şarkılarından bir değil beş hikaye çıkar vallahi... Barış Manço'nun o unutulmaz melodilerine ya da MFÖ'nün ezbere bildiğimiz Türk şarkılarına ne dersiniz? O kadar güzel olur ki. İşin sırrı izleyenlerin tüm şarkıları ezbere söylemesinde. Hikaye kolay. Biraz aşk, biraz eğlence biraz kadın erkek kavgası katacaksın, küçük bir ayrılıkla süsleyeceksin ki kavuşma olsun, tamam işte. Önemli olan o şarkılar. Öyle şarkılar seçeceksin ki herkesin beraber eğlendiği, neredeyse aynı duygularla gülüp ağladığı...O gece geç saatlerde biz bir iki Sezen şarkısını ardarda koyup, ufacık bir şeyler yazdık bile. (Ne yapsam acaba bu işi ciddiye mi alsam, otursam bir öykü yazsam şarkılarla süslesem, olmaz mı? Neyse bunu dönünce düşünürüz.)

Londra'da bütün vitrinler pembe. Yaklaşan Sevgililer Günü'nün etkisi büyük ama sadece o değil. Gülay Kuriş yazmıştır mutlaka ama bu yıl koleksiyonun içinde pembe katmayan modacı yok gibi. Etraf şeker tadında yani.

Not:Yarın Pazartesi Sohbeti yok, köşe yazılarını uzaklardan gönderdim ama söyleşi için kusura bakmayın lütfen. Haftaya görüşmek üzere.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu bisküviler bir harika   / 29-02-2004
 Sessizce eğleniyoruz.   / 22-02-2004
 En tepede küçük bir arıza   / 15-02-2004
 Bir gelinin üç tane babası olur mu?   / 08-02-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
MEHMET ALTAN
Akçaabat köftesi...
Hep Karadeniz ile geç tanıştığıma...
ŞERİF ERCAN
Azra'nın gözü Hollywood'da
Birkaç ay önce Dünya Güzeli...
BALÇİÇEK PAMİR
Herkes gizlice güzelleşiyormuş meğer
Sabah yönetimine...
ALİ ESAD GÖKSEL
Değişimin acısı ve tadı
Eskiden Markiz'e giremezdik...
ÖNCEL ÖZİÇER
Bu hususta anladığımdır, usta
Mason kelimesi...
AYŞE YAĞCI
Resim gibi bir şehir
Venedik'in kalbi sayılan San Marco...
ERGUN HİÇYILMAZ
Bu toprakların gayrimüslimleri
Onların dilleri, dinleri...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Geçmişi olmayan Asyalılar
Singapur-Yeni Asya'nın ada...
STELYO BERBERAKİS
İktidar da yorulur
Fiyat listesi, mönü, hatta garson da...
FİKRET AYDEMİR
Çikolata Karakterler
Masumlar sütlü,...
YASEMİN TAŞKIN
Gazetecilerin Seçimi
Roma'daki yabancı basın merkezinde,...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Tanrı'nın Mekanı
Amerika'nın bilinmeyen yüzünde katı...
Kebabın en lezzetlisi nerede yenir?
Kebap Urfa, Gaziantep ve Adana'da mı yenir, yoksa İstanbul'da mı? Sabah...
Caddenin değişmeyen adresi
Bağdat caddesinin klasiklerinden Carpe Diem Cafe-Bar ve Restaurant olarak...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Sinema | Çizerler | Teknoloji | ON
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.