Yasin Sülün!
Beşiktaş'ın İzmit'te İstanbulspor'a teslim oluşu, sonun başlangıcı gibi bir şey. Artık, Beşiktaş'ın kaderi Beşiktaş'ın elinde. Öyleyse bu yenilginin tartışmasını birlikte yapalım; 1- Beşiktaşlılar'ın yapacağı şey şu; "Aykut Kocaman'ın, İstanbulsporu'na saygı duymak!..." Öyle ya...Kocaman ve öğrencileri Fenerbahçe'yi 3-0 yenmediler mi?. İstanbulspor'a, kızgınlık içinde "Fener'den kaç para aldınız?" diyen Beşiktaş taraftarına şunu derim, "Siz o zaman İstanbulspor'a kaç para verdiniz?" Beşiktaş taraftarına bir soru daha. Sahi, "Beşiktaş niye İzmit'te oynadı?" Demek ki, kar topu oynamak bir eğlence değil, ceza gerektiren bir suçmuş. Bu cezanın sorumluları, Beşiktaş'ın yenilgisine de ortaktır.
Maç başladı, tribünlerden kaptan Yasin Sülün'e tepki. Oynanmamış bir maçın eleştirisi böyle yapılır mı? Yasin Sülün bu yenilginin en masum oyuncusu. Bir şey daha; Daniel Pancu'nun bir pas hatası gol oldu. Peki 3 gün önce Valencia'ya gol atan kim? İzmit'te penaltıyı da yaptıran kim? Beşiktaş taraftarı öfkelenmekle haklı ama suçlu aramak çözüm değil. 2- Elbette eleştirelim ama övgüyü unutmayalım. Aykut Kocaman maç analizi ile Lucescu'ya antrenörlük dersi verdi. Peki Lucescu ne yaptı? "Ahmed Hassan ile başlamam, sonradan oyuna sokarım maçı alırım" diyordu. Dediğini yapmadı. "Sergen Yalçın ile Tümer Metin'i yan yana oynatmam" diyordu, en kritik son yarım saatte ikisi birlikte sahadaydı. Orta sahada operasyon yaparken, rakibini küçümsediğinin mesajını verdi. Yani "İstanbulspor maçı önemli değil, önemli olan Valencia maçı" diyerek takımın üzerinde oynadı. Savunmada Ahmet Yıldırım ile hücumda Adrian İlie'yi yedek bekletmek hataydı. Maçı kurtarmak için yaptığı değişiklik hiçbir şeyi değiştirmedi. Çünkü, Beşiktaş'ın maç öncesi hazırlığı sıfırmış. 3- "Beşiktaş'ın maç kurtaran starları kim?" diye sorsak, herkes elbette herkes Sergen Yalçın der. Haftalardır tatilde olan Sergen Yalçın devre arasında ciddi bir ısınma yapmadan yürüyerek maça girdi. Maça motivasyonu sıfırdı. Takımı yüreklendirmek gibi bir tepkisi de yoktu. Sıradan bir oyuncu gibi oynadı. Bir de Tümer Metin'e bir çift söz edelim: Yok öyle şey!...Yani şunu söylemek istiyorum. Birçok meslektaşım gibi "Bu takımda Yasin Sülün'ün işi ne?" der, işin içinden çıkarım. Bunun adı adam harcamak, hedefi görememektir. Beşiktaş'ı batıranlar kurşun asker dediğim görev adamları değil, starlarıdır.
Aslında maçın en önemli yönü şuydu: 7 maçtır galip gelemeyen İstanbulspor, Beşiktaş'ı yeniyorsa bu bir garip sonuçtur. Yenmeyi bırakın farkı kaçırıyorsa bu maçı iyi analiz etmek gerekir. Beşiktaş'ın yediği gollere bir bakın. Aynıları Valencia'da yenildi. Maçın kader adamı hakem Cüneyt Çakır'ın penaltı yorumuna katılmak mümkün değil. Daniel Pancu'nun üç İstanbulspor'lu arasında sıkışıp kalmasına penaltı diyen hakem Çakır, Tümer Metin'in düşürülüşüne devam dedi. Oysa bu pozisyon penaltıydı ve belki de maç kopacaktı. Bir gerçek daha var ki; Beşiktaş'ta Lucesescu'nun deyimi ile puanlar sıfırlanmadı; Beşiktaş'ta çok şey sıfırlandı. Hem de çok şey!
|