|
|
Kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı
Bugün Dünya Kadınlar Günü... Ekrandaki kadın mağduriyetine bir gün ara veremez miyiz acaba?
YILLARDIR ağzımızda aynı klişe cümle: "Kadının meta olarak kullanılmasına izin verilmesin..." Bugün yine pek çok yetkilinin ve "yetkisizin" ağzından bu cümleyi çokça duyacağız. Peki televizyon, kadını nasıl kullanıyor? Aslında yanıt, bu cümlenin içinde gizli: "Kullanıyor!" Gündüz kuşağı programlarına öyküleriyle konuk olan kadınlara bir bakın. Kocasından dayak yiyen, cinsel tacize uğrayan, eşinden, sevgilisinden, çocuğundan kopartılan onlarca kadının yürek acısından, gözyaşından reyting damıtılıyor. Bunun da adı "Kadının sesini duyurmak" oluyor. Reklamlarda ise kadın tamamen bir cinsel cazibe oltası olarak tüketici okyanusuna sallandırılıyor. Bizim gibi cinsel sorunlarını henüz çözümleyememiş bir toplumda doğal olarak "zokaya" takılan çok oluyor! Show programlarında da durum bundan pek farklı değil. Hem sunucusu, hem konuğu "dekolte" giyinmek zorunda. Etek boyu, reytingle koşut gidiyor. Ne kadar akla ziyan, o kadar yüksek puan! Magazin ve reality programlarından ise bilmem söz etmeye gerek var mı? Bugün, Dünya Kadınlar Günü... 24 saatliğine de olsa "ekranda insafsızca kadın kullanımına" ara versek olmaz mı?
|