|
|
|
|
|
|
Dönüm noktası
Allah'tan Gençlerbirliği'nin rakibi Beşiktaş değildi. Eğer Kuddusi Müftüoğlu bu maçtaki faul yorumlarını Fenerbahçe için değil de, Beşiktaş için yapsaydı Lucescu'dan yeni bir "Şaibe" hikayesi dinleyecek, bütün bir hafta buna kafa yoracaktık. Maçın kalitesi düşük, mücadelesi yüksekti. 24'te gelen Fenerbahçe golüne kadar iki tarafın da oyunu dengede tuttuğunu söylemek lazım. Sarılacivertliler karla kaplı zemine rağmen topu ayağa oynamayı başarıp kenarlara taşıdılar ve istedikleri pozisyonları da buldular. Gençlerbirliği kalecisinin hatasını Van Hooijdonk değerlendirince birdenbire şemsiye ters döndü.
*** Bu dakikadan itibaren tek kale bir maç izledik. Fenerbahçe oyunu kendi sahasında kabul ediyor, rakip sahaya geçmeye tenezzül bile etmiyordu. Bu çok riskli oyun düzeninde Daum'un Gençlerbirliği'nin atak yollarını kapayıp rakibi uzun oynamaya yönelten taktiğinin etkisi vardı. Daum, iki kanadı da kapatıp tehlikeleri kalesinden uzak tutmayı istedi. Bu nedenle Mehmet Yozgatlı ve Tuncay atağı düşünemediler. Skoko ile göbekten oynayıp rakibi delmeyi planlayan ikinci yarıda Veysel'i de oyuna alarak hava topu üstünlüğüne denge getirmek istedi. Tam 66 dakika oyun böyle sürdü. Fenerbahçe'yi hiç böylesine ezik ve boyun eğmiş bir şekilde görmemiştim. Bu yorumun ikinci alternatifi olarak "Skorun gereği" denilebilir. Artık şampiyonluk mücadelesine girmiş bir ekip için iyi futboldan önce üç puanı kazanmak önemli. Daum da bunu düşünüp riske girmek yerine puanı korumayı tercih etmiştir. Ne kadar eleştirilirse bu karara da saygı duymalıyız. Çünkü istediğini elde etti.
*** Direkten dönen top, Youla'nın altı pastan auta attığı pozisyon, Recep'in son anda yaptığı hamleyle 90'dan çıkan top, Van Hooijdonk'un gol çizgisinden çevirdiği iki şut, hep maçın ayrıntılarıdır. Bunlar gol de olabilir, maçın ve ligin kaderi başka renge bürünebilirdi. Bu galibiyet, bugünkü Trabzon-Beşiktaş maçını gerilim altına soktu. Şimdi iki takım da kazanmaya mecbur bir düşünceyle oynayacak. Fikstür avantajını yakalamış F.Bahçe, ligin dönümü sayılabilecek bir maçtan çok önemli bir galibiyetle dönüyor. Hem de Kuddusi Müftüoğlu gibi çok kötü gününde olan bir hakeme rağmen...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|