Laminat Büyük Ortadoğu
"Libya, Türkiye, Afganistan ve Pakistan'ı da dahil eden laminat Büyük Ortadoğu Haritası" epeydir satışta. Ama, Afganistan ve Irak işgallerinden sonra yeniden keşfediliyor harita. Silah zoruyla, ikna gücüyle. Başbakan da parlak haritaya sevdalanmış olsa gerek ki, "Diyarbakır, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi içinde yıldız olabilir" dedi. Haritanın bizimkilere pazarlanan versiyonunda Türkiye zaten "Büyük Ortadoğu'nun yıldızı." Böylece, "yıldız içinde yıldız" bir ihtimal var. Doğu ve Güneydoğu komşularımızla onların komşularından ibaret saydığımız Ortadoğu, ki "Batı merkezli" bakış açısıyla yön ve harita tayininin eseri bir terim, on yıldır ABD'de çekiştire çekiştire büyütüldü. Kesildi, biçildi, pişirildi, artık sofraya geldi. "Marakeş'ten Bangladeş'e kadar" çizilen harita, Fas ve Moritanya'dan başlayıp Kuzey Afrika'yı yutuyor, bir koldan Arap yarımadasına kıvrılırken, Türkiye üzerinden geçip "bir kısrak gibi" Orta Asya'ya uzuyor, İran-Afganistan güzergahından Pakistan'a iniyor. Bu sürükleniş, İslam coğrafyası. Arada, Kıbrıs, İsrail ve Ermenistan gibi üç aykırı durum olsa da. Bu sürükleniş, petrol ve doğal gaz ile boru hattı coğrafyası. Bu sürükleniş, el hak doğru, krizler, çatışmalar, diktatörlükler, monarşiler, "İslamcı teröristler" coğrafyası. Diyarbakır işte, Fenerbahçe Saracoğlu Stadı'nda değil, burada "yıldız" olacak! Bayrağı tek yıldızlı Türkiye'den ziyade, bayrağı çok yıldızlı ABD'nin"projesinin yıldızı" olacak!
*** Haziranda ABD'nin NATO, G-8 ülkeleri ve Avrupa Birliği masasına koyacağı projenin maksadını en iyi özetleyen metinlerden biri, ABD "Ulusal Stratejik İncelemeler Enstitüsü"nün 1995 tarihli belgesi: 1.. Petrolün makul fiyatlarla serbest akışını güvenceye almak. 2.. İsrail devletini korumak, kollamak. 3.. ABD çıkarlarına uygun bir bölgesel denge sağlamak. 4.. Kitle imha silahlarının kontrolü. 5.. Radikal hareketlerle mücadele ve insan hakları ile demokrasiyi geliştirmek. 6.. Çevre topraklarda istikrarı sağlamak. Şu sıra, "Harita" pazarlaması esas 5'inci madde (biraz da 4) üstünden tabii. İlk üç madde, promosyon! Tüm Avrupa Birliği'nin ABD ile aynı şeyi anlamaması bir yana, demokrasi, özgürlük, istikrar, siyasi ve ekonomik reformlar gibi idealler, pratikte "İslam'la demokrasi bağdaşır mı (Olabilir: İşte Türkiye); Bu ülkelerde serbest seçim olduğunda İslamcılar iktidara gelmez mi; Demokrasi dediysek hemen mi olmalı" gibi karşı sorularla "gerçekçi" hale getirilip yontulmaya çalışılıyor. Geriye, projenin "en gerçekçi, en kısa vadeli" hedefi, demokrasi dışı yollarla, askeri müdahale, darbe, savaş, işgal gibi zorlamalarla rejim değişiklikleri ve piyasa ekonomisi imalatı kalıyor.
*** İşte kuyruk biraz orada kopuyor. Çünkü, harita ve Ortadoğu büyütüldükçe, ABD'nin parası ve askeri yetmez oluyor. 400 milyar dolara çıkan savunma bütçesi, 50 milyar doları bulan işgal cari harcamaları da yetmiyor, anormal bütçe açığı veren ABD rencide oluyor. "Başkalarının" parası ve askeri de şart. Hesaba göre, ABD'nin 18 NATO müttefikinin toplam savunma harcaması sadece 140 milyar dolar. Bunların pamuk elleri cebe götürmesi lazım. Silah altında 2.5 milyon askeri bulunan Avrupa'nın yurtdışında görevli asker sayısı sadece 50 bin. Artsın! Bu yüzden, "Büyük Ortadoğu" yatırımının en önemli ayağı, NATO'yu, Avrupa'yı ve bizim gibi "saf yıldızlar"ı daha çok asker, daha çok askeri harcamayla "ABD projesine hissedar" olmaya ikna etmek. Patron yine ABD olacak, ama size de pırıl pırıl "laminat harita" verecek. Yıldızların altında!
|