Mal ayıplı olabilir sorumluluk almam
Özelleştirme ihalesine katılan işadamı, bir metin faksladı. "Altı çizilen yerlere dikkat et" dedi. Metin, özelleştirilecek işletmenin hangi süreçler izlenerek satılacağını anlatıyor. Resmi bir yazı. Teklif sahiplerine yol gösteriyor. Özelleştirme İdaresi'nin kaleme aldığı metin, teklif sahiplerine şunu anlatıyor: "Satın almak istediğiniz işletme size anlatılandan farklı olabilir. Bu gerçeği kabul ederek ihaleye katılın." Yatırımcılar bir ihaleye girmek için öncelikle ihale şartnamesi ve tanıtım dökümanını almak zorunda. Bunları almaksızın ihaleye teklif verilemiyor. Tanıtım dökümanı çok önemli. Dökümanda şirket ile ilgili bilgiler var. Bilançoları, geçmiş yıl kve zararları, faaliyet kolundaki durumu, kullandığı makinelerin durumu, demirbaşları, arsaları v.s... Özelleştirme İdaresi, kendi hazırladığı tanıtım dökümanı için bakın yatırımcıları nasıl uyarıyor: "Tanıtım dökümanı, şirket ile ilgili bilgileri içermektedir. İdare, tanıtım dökümanında yer alan bilgi ve açıklamaların doğruluğundan, tamlığından ve maddi hatalardan sorumlu değildir. Tanıtım dökümanı hiçbir şekilde idareyi ilzam etmez. İdare'nin hukuki sorumluluğu hisse satış sözleşmesinde belirtilecek hususlar ile sınırlı kalacaktır."
Bu dökümana güvenmeyelim mi?
İnsanın, 'nasıl yani?' diyeceği geliyor. Düşünsenize, ihaleye katılmak için masraf yapıyorsunuz. Teminat mektubu getiriyorsunuz. Vakit harcıyorsunuz. Şirket ile ilgili elinizdeki tek resmi belge, İdare'nin verdiği doküman. Bu dökümana güvenerek ihaleye girecek, teklif vereceksiniz. (Herkes milyar dolarlık ihalelere katılmıyor. O tip ihalelerde ayrıca bilgi odaları açılıyor ve detaylara ulaşabiliyorsunuz.) Sonra ihaleyi kazanacaksınız. Hisse satış sözleşmesi imzalanmadan önce bir bakacaksınız, tanıtım dökümanında yer alan bina aslında şirketin değilmiş. Stoklarda belirtilen mal yerinde yok. Makinelerin pek çoğu çürüğe çıkmış... 'Olur mu canım?' diyenlere iki örnek: Deniz Nakliyat, bir grup denizciye satılmıştı. Adamların satın aldığını sandıkları binanın önemli bölümü bir vakfa aitmiş. Depolarda gemi yapımı için olması gereken milyonlarca dolarlık demir ve sacın da yerinde olmadığı anlaşıldı. Bir başka örnek Petrol Ofisi'nden. POAŞ, belediyenin ricası üzerine Antalya'da deniz kenarındaki deposunu, milyonlarca dolarlık harcama ile farklı bir bölgeye kaydırmış. Turistlik bir amaç için kullanılması planlanan arsanın önemli bölümünün Hazine'ye ait olduğu ortaya çıkmış. Aslında ÖİB'nin, tanıtım dökümanı için şu garantiyi vermesi gerekmiyor mu? "Ey yatırımcı, ihale dokümanında yazan bilgilerin tamlığının, doğruluğunun yüzde 100 kefili benim." Bu yaklaşım devletin size ayıplı mal satmayacağının garantisidir. Ama bürokrat bunu garanti edecek yetenek ve güçte olmadığı için "İşine gelirse. Malı bu şartlarda satıyorum. Kendimi de koruyorum" diyor.
|