| |
Devletin gazetesi olur mu?
Ortada çok acayip bir durum var.. TMSF, 7.5 katrilyonluk borcundan dolayı Uzan Grubu'na ait şirketlere el koyunca devletin bir anda televizyonları, radyoları ve gazetesi oldu.. Devletin gazetesi olur mu? Olmaz.. Devletin televizyonu olur mu? Olmaz.. Ama oldu.. Şimdi 'TRT var' diyeceksiniz.. TRT özerk bir kuruluş.. Yasası var.. Nasıl yönetileceği nasıl denetleneceği belli.. Star'ın belli mi? Hayır.. Başına atanan kişi bu televizyonu devlet adına istediği gibi yönetebilir mi? Hayır.. Ya gazete? İlan almayan, sağlıklı bir dağıtım ağı olmayan, satılan gazetelerin bayilerden maddi geri dönüşü olmadığı iddia edilen bu gazeteyi devlet çıkarmaya devam edecek mi? Edecekse, yayın politikasını kim, neye göre belirleyecek? Ortada çok ciddi bir sorun var.. Bu sorun devletin 7.5 katrilyonluk alacağını tahsil etmesinden çok daha önemli.. Çünkü basın özgürlüğüne istenmeyerek de olsa devlet tarafından müdahale ediliyor.. TMSF el koyduğu için Star Grubu'nda çalışan medya mensupları bir anlamda kamu çalışanı oldu.. O grubu TMSF adına yönetenler, yeni yazar, çizer, gazeteci, yayıncı aldıkları zaman bu kişileri hangi kıstasa göre seçecek.. Gruba yeni katılacak olan veya halen çalışan yazarlar, yazılarını devlet adına mı yazacak? Devletin görüşünü mü yansıtmış olacaklar? Özel sektör şemsiyesi altında ama devletin kontrolünde olan televizyonların ve gazetenin yayın hayatını sürdürmesi kadar tehlikeli bir şey olabilir mi? Star televizyonunun da Star gazetesinin de ketmediği, zararda olduğu bilinen bir gerçek.. Peki TMSF yani devlet, zararı üstlenerek gazeteyi çıkarmaya, televizyon yayınını sürdürmeye devam ederse bunu 'çok seslilik' adına mı, 'tek ses' adına mı yapacak? Bütün bu sorulara 'Editoryal bağımsızlık' şemsiyesine sığınılarak yanıt verilemez.. Çünkü, kasasını devletin yönettiği, devletin sübvanse edeceği editoryal bağımsızlık olmaz.. Televizyonun ve gazetenin yapacağı her yayına bu çerçevede bakılacak.. Çünkü o grubun artık sahibi TMSF'dir.. Kamudur.. Devlettir.. Merkez Grubu, Doğan Grubu, Çukurova Grubu ve Uzan Grubu vardı.. Uzan Grubu'nun yerini Devlet Grubu aldı.. Olayın özeti bu.. Demokrasilerde yasama, yürütme, yargı ve basın diye dört ayrı kuvvet varsa bu denge bozuldu.. Yürütme, basının içine büyük bir güçle fiilen girdi.. Uzan Grubu'na ait şirketlere el konmasını haksızlık olarak görmüyorum.. Star televizyonu ve gazetesi kapatılsın da demiyorum.. Devlet bunları işletemez, TV yayınını sürdüremez, gazete çıkaramaz, Pravda anlayışını getiremez diyorum.. AKP iktidarı 'bağımsız ve özgür' basının demokrasinin temel unsuru, gelişmenin ve çağdaşlaşmanın lokomotifi olduğuna inanıyorsa, sırtına yapışan yükten vakit geçirmeden kurtulmalı.. Bir başkasına satar mı, çalışanlara mı devreder bilemem.. Bildiğim tek bir şey var.. Bu fiili durum sürdürülemez..
|