Gizli diyabet de belirti verir
Gizli diyabet sinsice ilerlerken, vücuda büyük hasarlar veriyor. Uzmanlar "kendi kendinizin doktoru olun ve hastalığınızı erken keşfedin" uyarısında bulunuyorlar
Erişkinlerin, şeker hastalığı ortaya çıkmadan önce "bozulmuş glikoz toleransı" evresinden geçtiklerini anlatan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Metin Arslan, bu evreye de "gizli şeker" denildiğini belirtiyor. Prof. Dr. Arslan, gizli şeker görülme oranının yüzde 6.7 olduğunu, Türkiye'de gizli şeker hastalarıyla birlikte şeker hastalarının sayısının yaklaşık 5 milyonu bulduğunu söylüyor. Prof. Dr. Arslan'a göre özellikle şişmanlar, hareketsiz hayat yaşayanlar, tansiyonu yüksek olanlar, kolesterolü bulunanların, kalp ve damar hastalığı geçirmiş gençlerin kontrolden geçmeleri gerekli.
2 MİLYON HASTA VAR Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de 2 milyon kişi, diyabetli olduğu halde hastalığından haberdar olmadan yaşıyor. Tüm dünyada diyabetlilerin en az yüzde 50'si hastalığının farkında değil. Hatta, bazı ülkelerde bu oran yüzde 80'e kadar çıkabiliyor. Hastalığın farkında olmamak çok tehlikeli bir durum; çünkü diyabet hemen tüm gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında ilk sırada. Ayrıca 'gizli şeker' döneminde diyabet belirti vermediği halde, organ hasarları oluşturabiliyor. Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Temel Yılmaz, bu dönemde yüzde 40 hastada yüksek tansiyon, yüzde 60-80 hastada obezite (aşırı şişmanlık) olduğunu söylüyor. Tıp dünyası erken teşhis durumunda potansiyel şeker hastalarına büyük ölçüde tedavi imkânı sağlıyor. Eskiden imkânsız olan bu tedavi, artık bazı ilaçlar sayesinde yapılabiliyor. Metformin maddesi içeren ilaçlar hastalığın gelişmesini engellerken, özellikle kilolu şeker hastalarının ömrünü uzatıyor. Bu sayede, diyabete bağlı ölümler araştırmalara göre, yüzde 42 oranında azalıyor.
Kan şekeri düşüyor Gizli diyabet 'hipoglisemi' denilen kan şekeri düşmesi ile kendini gösteriyor. Baş dönmesi, dikkat kaybı, sinirlilik huzursuzluk, açlık hissi, terleme, bulanık çift görme ve kalp atışlarının hissedilmesi hastalığın ilk sinyalleri sayılıyor. Kan şekerinin yükselmesi ya da alçalması nedeniyle ortaya çıkan hastalık başladığında derhal şeker almak gerekiyor. 3 küp ya da 3 çay kaşığı şeker büyük oranda işe yarıyor. Yoksa kan şekeri, bilinci kaybetmeye neden olabilecek kadar düşebiliyor.
Türk Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz sorularınızı yanıtlıyor: * Tip 1 diyabet en erken kaç yaşında başlar? Doğumdan hemen sonra bile başlayabilir. Fakat 6 aydan önce diyabet başlaması çok nadirdir. 9. aydan itibaren görülme ihtimali giderek artar. 12-14 yaşında ergenliğin başladığı dönemde en yüksek rakama ulaşır, sonra sıklık giderek azalır.
* Diyabet riski taşıdığımı nasıl anlarım? Normal bir insanın kandaki glikoz düzeyi 70-110 miligramdır. Eğer bu değer, aç karnına iki ölçümle 126 miligramdan büyük ya da eşit ise veya herhangi bir zamanda bakılan kan şekeri 200 miligramın üstündeyse, diyabet tanısı konur. Kan şekerinin 110-126 miligram arasında olmasına 'bozulmuş açlık kan şekeri' denir. Bu kişilerin de diyabete geçiş riski yüksektir.
* 32 yaşındayım. 15 yıldır insülin kullanılıyorum. Vücudumun ileriki yıllarda insüline bağışıklık kazanarak, tedaviye cevap vermemesi gibi bir risk var mı? İnsülinin yeterince saf ve doğal olmayan halinin kullanıldığı dönemlerde tedavide yanıtsızlık oldukça sık gelişmekteydi. Bugünkü imkanlarla eskisine oranla çok daha saflaştırılmış insülinler üretiliyor. Bu nedenle, kullanılan insüline yanıtsızlık oldukça seyrekleşti. Ancak kullandığı insülin markasını daha sık değiştiren kişilerde bu risk yükseliyor. 'Anti insülin antikor' adı verilen testi yılda bir kez yaptırın, AIA yüksek bulunursa ve kan şekeri iyi seyretmiyorsa, başka marka insülin kullanın.
|