|
|
Ziraat'te neler oluyor?
1987 yılında Ziraat Bankası'ndan emekli oldum. En son görevim İstanbul Caddebostan Şubesi Müdür Yardımcılığı idi. 1989'da T.C. Ziraat Bankası Vakıf Yöneticiliği bir tebliğ yayınlayarak isteyen emeklilerin 6.000.000.- TL yatırarak Vakıf'tan da emekli maaşı alabileceklerini duyurdu. Sözleşmeler yapılarak 21.12.1989'da 2.620.- Dolar bozdurup 6.000.000,- lirayı denkleştirip bu parayı yatırdım. O günkü düşüncem Emekli Sandığı'ndan alacağım ve enflasyon karşısında eriyip giden emekli maaşlarımızın bir destekçisi olacağı idi. Bugünkü gibi buharlaşacağını düşünemedim. 1990 temmuz ayında ilk vakıf maaşınız bağlanacaktır, tebliğinde bulunuldu. Birkaç yıl 24.000.000.- vakıf maaşı ödendi. Devamında 48.000.000.- liraya çıkarıldı. O günlerde de bu para oturduğumuz dairenin aidatını dahi karşılamıyordu. Ama bir yıla yakın bir zamandır bu maaşlar neredeyse kesildi. Üç ayda 28.000.000,- liraya düştü. Eğer hizmet yılınız 30'un üzerindeyse üç ayda 30.000.000,- ve üyelere hiçbir bilgi verilmedi. Benim gibi yüzlerce emekli personel vardır. Bu paralar nereye gitti? Kimler nasıl yönetti? Nemalandırıp bize maaş olarak ödeneceğini söyleyen yetkililer neredeler? Ayrıca çalıştığımız süre içinde maaşımızdan her ay % 14 Sağlık Yardım Sandığı (S.Y.S) adı altında kesintiler yapıldı. Ziraat Bankası iyi yönetildiği dönemlerde banka çalışanlarına özel sağlık üniteleri kuruldu. Bunlar İstanbul'da Kadıköy, Mecidiyeköy ve Aksaray semtlerinde hemen her branşı haiz (kan tahlilleri, röntgen, dahiliye, cildiye, kadın doğum, göz, diş) sağlık servisleriydi. Bugün Kadıköy sağlık servisi bu görevini de yerine getiremez halde. Bugün devlet bile bazı hantallıklarından silkinip kurtulmaya çalışırken koskoca Ziraat Bankası (benim zamanımda 1500 şube 30.000 personeli vardı) çöküş dönemine girmiştir. Bu kadar kötü yönetilmesini çok acı ile izliyor, hem maddi hem manevi ıstırabını yaşıyoruz. Onlarca yıl emek verdiğiniz bir kurumu bu halde görmek ve hiçbir şey yapamadan oturmak içime sinmiyor. Suna YASAKÇI/İSTANBUL
|