| |
Sosyal yaşama iki gün ara vermek çok mu zor?
Bu ne öfke.. Bu ne anlayışsızlık.. Hızı saatte 100 kilometreyi bulan kar fırtınasını yaşadık, 'Kentte sosyal hayat bitti' diye isyan ediyoruz.. İnsaf.. Yazılanlara bakıyorum.. Bıraksalar, kenti yönetenleri yerden yere vurmak için linç ayini düzenleyeceğiz.. Yok plan işe yaramamış.. Yok İstanbul dünyadan kopmuş.. İki köprü dahil, kentin can damarı olan bütün ana arterler açık değil miydi? Eeee? Hastane yolları mı kapandı? Kentin büyük bir bölümü elektriksiz mi kaldı? Hayır.. Bunların hiçbiri olmadı.. Peki niye kızıyorlar, neden eleştiriyorlar? Arayollar karla kaplı olduğu için insanlar ana arterlere ulaşmak için kar engelini aşmak zorunda kalmış.. Bunu söyleyenler şunu düşünmüyor.. Belediye kaç bin araçla ara yollara müdahale edebilir? Makine parkını genişletmek için kaç milyon dolarlık yatırım yapması gerekir? Belediye ana yolları bile açmakta zorlandı.. Fırtına nedeniyle zaman zaman tuz dökmek bile işe yaramadı.. Bu gerçekleri hepimiz biliyoruz.. Ama nedense valiliği de belediyeyi de takdir edeceğimize yeriyoruz.. Diyorlar ki; 'Okulları tatil etti. İnsanlar evlerine hapis oldu.' Peki başka ne yapılacaktı? Okullar açık tutulsa eleştiririz.. Kapatıldı yine eleştiriyoruz.. Bence kent yönetimi çok başarılı bir sınav verdi.. Çok az kişi mağdur oldu.. Kentin sadece yüzde 10'unda elektrik kesikti.. Böyle devasa bir kentte normal.. Elektrik trafolarının hava ile teması olmak zorunda.. Bu, ızgaralarla sağlanıyor.. Tipide bu ızgaralardan içeri kar giriyor.. Kablolar ıslanınca da arıza yapıyor.. Elektrik kesiliyor.. atv Haber'den ekrana getirdik.. İzleyenler hak vermiştir.. Onarım ekipleri gece-gündüz çok güç koşullarda çalıştı.. Çoğu yere araç giremediği için arıza yapan trafolara yürüyerek gittiler.. Değişecek malzemeyi sırtlarında taşıdılar.. Onarıyorlar.. Elektrik veriyorlar.. İşin kötüsü bir saat iki saat sonra kablolar yine ıslanıyor, elektrik yine kesiliyor.. Tekrar müdahale gerekiyor.. Onları kutlayacağımıza eleştirmemiz haksızlık.. Şunu unutuyoruz.. Bu kent böyle bir afeti üç yılda bir yaşıyor.. O da bir-iki gün sürüyor.. Bir-iki gün için her yere anında müdahale edecek makine parkı kurmak, ekipman sağlamak, eleman tahsis etmek için kaynak ayırmak doğru mu? Hayır.. Burası her yıl haftalarca kar altında kalan bir kent değil ki.. İşte perşembe, cuma yaşadık.. Cumartesi günü hava düzeldi.. İki gün sıkıntı çeksek, evde otursak ne olur? Sokakta kalmaktan, perişan olmaktan daha iyi değil mi? Neymiş? Kentteki sosyal yaşam durmuş.. Dursun.. Üç yılda bir, bir-iki gece dursun.. Çünkü durmamasının maliyeti çok daha ağır..
|