kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İçinden kanallar geçen bir şehir
İçinden kanallar geçen bir şehir
Özel Rehber

İçinden kanallar geçen bir şehir


Avrupa'nın minyatür şehirlerinden biri olan Amsterdam, kanalları, kafeleri, müzeleri ve sokaklara taşan müzik sesleriyle insanı çekiyor. Bu çiçeklerle bezeli şehri bisikletle turlamak mümkün
Amsterdam Venedik'ten sonra kanallarıyla tanınan bir şehir. Sanki becerikli bir mimar renkli kartonları almış, birbirinden güzel evler yapmış, pencereleri çiçeklerle, evlerin arasını kanallarla süslemiş ve ortaya Amsterdam çıkmış. Genel olarak evler dar cepheli, üç dört katlı ve bitişik. Minyatür şehrin evsahipleri ise insanı şaşırtıyor; uzunlar, iriler ve güzeller. Bu küçük evlere nasıl sığarlar, rahat ederler anlamak zor. Ulaşım için şehir içinde tramvay ve bisiklet yaygın olarak kullanılıyor. Şık giyimli kadınları, takım elbiseleri, bisikletle görmek Kopenhag'da oldugu gibi çok olağan bir görüntü. İtalyanlar'ın hızlı Vespa'larına göre bisiklet daha sakin bir ulaşım aracı tabii. Kask takma zorunluluğu olmadığı için insanın saçı başı da bozulmuyor. Bisiklet kullanımı sanmayın ki kış aylarında bitiyor, yine sokaklarda bolca var. Amsterdam'ın herkes tarafından kabul edilen merkezi Dome Meydanı. Bu meydandan başlayıp Leidzeplein Meydanı'na yapılan yürüyüş esnasında şehrin alışveriş merkezi görülüyor. Ama kanal boyu yürürken ara sokaklara küçük kaçamaklar yapmak, evleri seyretmek ve kafelerde oyalanmak daha keyifli. Amsterdam'da bol miktarda kafe, restoran, gece kulübü var. Londra'dan sonra Avrupa'- nın eğlence merkezi diyebiliriz.

KANAL GEZİSİ
Özellikle havanın güzel olduğu akşamlarda Leidzeplein'de barlardan sokaklara taşan kalabalık, müzik sesi geç saatlere kadar devam ediyor. Raffles ve Palladium tam meydana bakan büyük camları ile en merkezi olanları ve her daim dolu. Ama Amsterdam'ın gece hayatının ünü tekno müziğin ağırlıklı tercih edildiği gece kulüplerinden geliyor. Roxy, It, Heaven bu kulüpler içinde en popüler olanlar. Giriş ücreti ödenerek girilen kulüplerde içeri girince tanıdık olmayan bir koku var. Bu nedir, diye koklayarak ortalıkta dolaşırken bilenler konuya açıklık getiriyor. Otlu sigaralar rahat bir şekilde kullanılıyor, teklif var, ısrar yok. Gün doğana kadar müzik dinlemek, enerjiniz varsa dansetmek mümkün. Kanal gezisi benim en hoşuma giden gezilerden. Özellikle havanın kararmaya başladığı saatler en güzeli. Tekne ile yavaş yavaş ilerlerken ışıkları yanmaya başlayan evlerin görüntüsü gündüz hallerinden daha güzel. Kanal gezintisinin diğer bir hoşluğu da tekne evleri daha yakından görmeye imkan tanıması. Kanal etrafındaki evler kadar pahalı olan bu tekne evlerde yaşayanların sayısının arttığı söyleniyor. Bu arada kanal manzaralı bir yerde oturup yemek yemek isteyenler için Hotel Europe'un restoranı iyi bir seçim olur. Şehrin en eskilerinden olan bu klasik otelde kalmak yerine restoranını tercih ederim. Amsterdam'da kalınacak oteller arasında Dome Meydanı'na bakan Krasnapolsky, merkezi SAS Radisson, Golden Tulip'leri saymak mümkün. Ama Amsterdam'da benim favori otelim; Blakes. Hotel Blakes'in sahibi moda dünyasının bilinen isimlerinden Anouska Hempel ve otel benim favori gruplarımdam olan 'Dünyanın lüks küçük otelleri' zincirine bağlı. Değişik renk ve tarzlarda dekore ettiği otelde yer yer minimalist bir çizgiye rastlanıyor. Sanatçıların, moda dünyasının, klasik otellerin dışında bir çizgiyi sevenlerin, kalabalık otel lobilerini sevmeyenlerin tercihi olabilir. Şehrin kalabalığından biraz uzaklaşmak, biraz da şehir dışını görmek için ise ideal program Volendam ve Marken kasabaları. Bir araba kiralayıp bu kasabalara doğru giderken ünlü Hollanda peynir imalathanelerini, her boy tahta ayakkabı atölyelerini ve tabii ki yeldeğirmenlerini görebilirsiniz. Volendam ve Marken kasabaları zaten başlıbaşına görülmeye değer, çok sempatik yerler. Akşam dönerken çeşit çeşit peynirler, arkadaşlara hediye küçük tahta ayakkabılar ve kupalar gibi her nevi turistik şey alınmış olur.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Ses Tiyatrosu konserlerle şenleniyor
 Piyanist'in şefi Türkiye'de
 Tezgah açmaya ciple gidiyor
 İstanbul canlı bir şenliktir
 Akdeniz mutfağından bir yıldız
 Birileri aforoz edilecekse bunlar porno tacirleri olmalı
 Annemin tepkisinden korktum
 Şehrin 'kalbi' bu fotoğraflarda atıyor
 Erivan'da yoksullar kültürle doyabiliyor
 Queen'le birlikte uzayın seslerini yorumlayacak
 Soğuk ama iklim değişmedi
 İtalyan menüleri 'pasta'sız olmaz
 Troya yapımcı arıyor
 Aşık olmak kendini cesur hissettirir
 Ah Linda ah...
 İtalyan yemekleri kursu
 Brezilya'nın son gözdesi
 Kısa...kısa...kısa...
 Lunapark gibi telefon
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Sessizce eğleniyoruz.
Kazanmak, kaybetmek gibi bir...
MEHMET ALTAN
Tarihe cinsiyet açısından bakmak...
Devletleri uluslar...
ÖNCEL ÖZİÇER
Darılmaca yok
Aman, her şey bir tarafa, ortada...
TURGAY NOYAN
Karadeniz'de gemilerim battı
Çok üzgünüm. Çünkü...
MEHMET BARLAS
İstanbul böylesi bir felaket görmemişti
Güzel bir filmin...
REFİK DURBAŞ
Faydası vardı: Çıngırak
Paul Auster'in...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.