| |
|
|
Bir öğretmen hüznü
OKUYUCU MEKTUBU Sevgili Savaş Abi; ben bir öğretmenim ya da elimdeki diplomaya aldırmadan ben kendimi öyle zannediyorum. 2003 yılında Karaelmas Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi'nden mezun oldum. Daha öğretmenlik sevincimi ve hevesimi tam yaşayamadan, bu çok sevdiğim ve büyük bir istekle okuduğum öğretmenlikten ilk atamalar neticesinde soğudum. Öğretmen oldum diye sevinirken, kendimi bir mobilya atölyesinde işçi olarak buldum. Sevinemedim Mezuniyetime sevinemedim. Sabırla bekledim, kendimi hep öğretmenliğe hazırlamıştım mobilyacılığa değil. Onca yıl okuduktan sonra böyle olmak ne kadar gücüme gitse de dönem içi atamalarını bekledim. O gün sonunda geldi. Şimdi bunu Milli Eğitim Bakanlığı'na bir teşekkür olarak yazmayı planlarken bir sitem olarak yazıyorum. Büyük bir hevesle başvuruların ilk günü Milli Eğitim Müdürlüğü'ne koştum. Başvurumu yaparken askerlik şubesinden belge istendi. Onu alacağım derken üç gün boyunca iki ilçe arasında koşuşturdum. Belgemi aldım, başvurumu yapacağım derken, bu sefer de fakültenin üçüncü sınıfındayken sınava girdiğim için kabul edilmedi. Eksik dersler Benim öğretmenliğimden bu kadar mı korkuluyor, diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Beni üçüncü sınıftayken sınava kabul eden ve o yokluk içinde sınav ücreti koydurtan aynı milli eğitim sistemi değil miydi? Ayrıca sınav süresi iki yıl geçerli olduğu halde kullanamıyorum. Gerekçe dördüncü sınıf derslerini almamış olmak. Üçüncü sınıfta aldığım 69,409 puanı eksik derslerime rağmen aldım, dördüncü sınıfta bunu yükselteceğim derken, yaşadığım ekonomik sorunlar ve bazı özel nedenlerden dolayı sınav üzerinde çok yoğunlaşamadım. Dolayısıyla puanım daha düşük oldu. Savaş Abi beni öğretmen diye yetiştiren bu devlet, benim mobilyacılığımdan memnunsa öyle kalayım... Bir okuyucu
|