TOBB toparlanmalı
Bayramın araya girmesiyle Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) hakkında yazmaya mecburen ara verdik. Özetle, TOBB'un amacına uygun çalışmadığını, yarı kamu kurumu hüviyetine uygun hareket etmediğini gündeme getirmiştik. Yazılar üzerine, başta TOBB üyeleri olmak üzere, çalışanları ve çeşitli kesimlerden, çeşitli illerdeki oda ve borsa başkanlarından tamamına yakınından bizi destekleyen tepkiler aldım. Hatta bazı yöneticiler bizzat ziyaretime geldi ve yazılarıma destek verdi. Bazılarıyla telefonla görüştük. Diyebilirim ki, TOBB'un ve onu oluşturan üyelerinin amacına uygun çalıştığını iddia eden dahi çıkmadı. Sadece TOBB'dan gelen açıklama, kurumu biraz daha araştırmamı tavsiye ederken eleştirilen noktalara cevap vermekte yetersiz kalıyordu. TOBB'un 50'nin üzerindeki iştirakleri, diğer odaların ve borsalarında benzeri çalışmaları bulunuyor, ama bu nokta cevapta es geçilmişti. Bu iştirakler kanalıyla aynı yöneticiler lobi yapıp yıllarca görevde kalabiliyorlar. Birinci yanlış burası. Bunun için iştiraklerden kaçınılması gerekiyor. İkinci yanlış ise; kamu adına çalışan kurum olarak, üyelerden zorunlu para toplanıyor. Yönetimler demokratik bir ülkeye yakışan şekilde teşekkül etmiyor. Göreve gelenler için süre tahdidi yok. Padişah gibi gitmek bilmiyorlar. Zorunlu olarak toplanan paralar belli zümrenin elinde çarçur ediliyor. Bazı üyeler, bilgi ve görgüsü artırılsın diye yurtdışı gezilere götürülerek, yönetimin gücü daha kavi ve kallavi hale getiriliyor. Odalar ve borsaların yeniden yapılandırılması çerçevesinde Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları bahane edilerek seçimlerin bir yıl ertelenmesine yerine, yeni yasanın biran önce çıkarılması icap ediyor. Eğer üyelik zorunlu hale getirilecekse, kesinlikle yönetimde bulunanlar için süre tahdidi konması lazım. Ayrıca, odalar ve borsalar kanalıyla yeni rant alanlarının oluşturulması, siyasilerinde devreye girmesiyle küçük illerde bile teşkilatlanmaya zemin hazırlıyor. Bu sebeple bir çok küçük ildeki odalara İTO yardım yaptığı biliniyor. Anlayacağınız iş çığırından çıkınca, işadamı da, siyasetçisi de bu pastadan pay almak için yarışıyor. Evet odaların görevi üyelerinin haklarını korumak değil. Kamu menfaati öncelikli çalışmaktır. Ama böyle çalışan oda var mı? TOBB ve onu oluşturan kurumların amacı devletin yükünü azaltmak, özel sektörünü önünü açmak olması gerekirken yani böylesine ağır mesuliyet yerine getirilmesi icap ederken, önü açılanlar suyun başındakiler oluyor. Odalardaki meclis üyeleri partilere üye olamazmış? Odalar bütçesinin yüzde 20'sini eğitime ayırmak zorundaymış, üyeleriyle rekabet edecek iş yapamazmış? Peki Doğu Holding'de durum nedir? Dünya Ticaret Merkezi'ndeki fuarcılık çalışmaları nasıl gidiyor? Odaların arka bahçesi yardım sandıkları, mülkleri ne alemde? 5-6 yıldır rotası ve yasası olmayan bu kurumların arka bahçelerini nasıl yönetiyorlar? TOBB'un 57 iştirakinden kimler nasıl istihdam ediliyor? UMAT mağazaları faaliyetine nereye kadar devam edecek? Toplanan paralar için yeni iştirakler, girişimler için arayışlar devam ediyor mu? AB uyum yasalarını bahane edip seçimleri erteleme yerine, doğru-dürüst yönetimlere ve amacına uygun faaliyetlere kavuşmak için çaba sarf edilmeli. Fazla zaman da yok.
|