Önce yaşanacak bir ülke
Yabancıyı Anadolu'da ağırlayabilmenin en kestirme yolu, öncelikle kendi vatandaşımıza ülkesinde kaliteli bir hayat sürecek ortamı sağlamaktan geçiyor. Aksi taktirde yabancı sermayenin artması, turizmin patlaması, gelirlerin katlanarak milyar dolarlara ulaşması zor. Başbakan Erdoğan'ın hafta sonu Turizm ve Kültür Bakanı Erkan Mumcu ile yaptığı toplantı da, 2010 yılına kadar 30 milyon turist ve 30 milyar dolar gelir hedeflediklerini açıkladı. Bu rakamlar, Türkiye'- nin realize edemeyeceği bir tabloyu öngörmüyor. İşte bu noktada bir başka gerçek daha ortaya çıkıyor. Bu kadar beklenti içine girebilmek için yeni yatırımlar, bazı alanlarda rehabilitasyonlar gerekiyor. Hükümetin 2004'te yatırım için ayırdığı 19 katrilyonun 3 katrilyonunu ulaşımda kullanacağını deklare etmesi, hedefe doğru adımlarla varılacağını gösteriyor. Ancak, ulaşım için ayrılan payın sektör modları arasında taksimi de bir başka tartışma konusu. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, her dönem olduğu gibi aslan payını alacaksa yine bazı sorunlar olacak demektir. Ayrıca yarım kalmış, faydası hesap edilmeden temeli atılmış balıkçı barınakları da bir başka sıkıntı. Peki bir çok kazaya davetiye çıkaran, iç hatlarda özel hava yollarının uçmaya başlamasıyla risk oranı iyice yükselen hava trafiğinin durumu ne olacak?
Kaza geliyorum demez Türkiye'de meydana gelen hava aracı kazalarına göz attığımızda, özel sektör hava yollarının yurtiçinde önemli bir durumları göze çarpmıyor. Sebebi basit; Şu ana kadar iç hatlarda uçmuyorlardı. Fakat, Türk Hava Yolları'nın (THY) son on yılda, bir çok insanın da hayatına mal olan kazalar yaptı. THY'nin yaptığı kazaları incelediğimizde kaza kırım oranları pilotaj gibi görünmekle beraber, asıl sorumluluk idare sisteminin (meteoroloji, Devlet Hava Meydanları, THY Yönetim sistemi) çarpıklığında ve koordinasyonsuzluğunda. Uçakların modern cihazlar olmasına rağmen, meydanların gerekli donanıma kavuşturulmaması birinci problem. Meteorolojik raporların hava meydanlarına uygun hazırlanmaması da (AWOS cihazı sadece Atatürk Hava Limanı'nda bulunuyor) ciddi bir sorun. Geçen yıl meydana gelen Diyarbakır'- daki kaza da pilotaj gibi görünmekle birlikte, gerekçeleri arasında idari sistemin kusurlarını, meteoroloji, DHMİ ve THY'nin hangi oranda payları olduğunu da dikkate almak gerekir. Bir başka problem ise, uçakların çeşitli sorunlar sebebiyle kalktıkları meydana geri dönmesi, başka bir meydana yönelmesi gibi hususlarda kokpit personelinin şirket yönetiminin psikolojik baskılarına muhatap olmasıdır. Bu baskıyı milli havayolu pilotları hissettiğine göre, özel hava yollarında durumun ne olduğunu araştırmak gerekir. Özetle; iç hatlarda özel havayolları yoğun bir şekilde seferlere başladı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın girişimleriyle yakın bir süre içinde komşu ülkelerle arasında yoğun bir bölgesel hava taşımacılığının içine gireceğiz. Mesala, dün Bulgar Ulaştırma Bakanı ve Bakan Yıldırım'- ın katılımıyla Sofya-İstanbul seferlerine başladı. Havacılık sektörümüzde müessif olay yaşamamak için biraz özen, daha fazla dikkat edilmesi, sorumlu kurumlar arası koordinasyon gerekiyor.
|