IMF Avrupa Direktörü Deppler ABD'de ağız aradı: "2005'te mali destekli program yapmasak da sadece faiz dışı fazla hedefi versek, işler yürür mü?" Cevap: "Başbakan söz verirse yürür..."
***
'Vergiler çok yüksek daha fazla artıramazsınız'
IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler, Türkiye'de vergi oranlarının çok yüksek olduğuna dikkat çekti ve ekledi: Artık vergi idaresinin etkinliği dışında yapacağızın birşey kalmadı..
KIBRIS ve AB başta olmak üzere dış politika konuları ön plana çıksa da Ankara, IMF ile gelecek hafta başlayacak görüşmelere hazırlanıyor. Ekonomide, 2004 sonrasına dönük yol haritasının ana hatları çiziliyor. Aslında "IMF", sihirli bir tanım. "IMF" denildi mi ekonominin tüm alanları ve gelecek yıllara ilişkin kararların hepsi gün ışığına çıkıyor. Bankacılık, vergi, istihdam, işçi ve memur aylıkları, tarım fiyatları, döviz kuru, ödemeler dengesi, yapısal reformlar, özelleştirme, enerji, yatırımlar, sosyal güvenlik, teşvikler Aklınıza ne gelirse IMF vitrininde sergileniyor. IMF eksenli analizler sıkıcı gelse de her zaman önem kazanıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD Ziyareti sırasında, Devlet Bakanı Ali Babacan ve ekibi, IMF ile bir gece yarısı zirvesi düzenledi. "Babacan'la sabahlamaya alışkınız" diyen IMF Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam'ın gündemi, ek önlem paketi ve yapısal düzenleme takvimi idi.
EK ÖNLEM ISRARI IMF'nin, mali yıl başlar başlamaz bütçe hedeflerini riske atan harcama arttırıcı kararlara ilişkin kaygısı ortadan kaldırılmış değil. IMF tarafı hala asgari ücret artışı ve emekli zamlarının gerek bekleyişler gerekse enflasyon hedefi üzerindeki etkisini görmeye çalışıyor. Babacan'ın bu konudaki tutumu oldukça net: "Bütçe ödeneklerinin yüzde 10'unu kesen yasal düzenleme yeterli olacak!" Oysa 2003 yılında bazı gelir kalemlerindeki yetersiz gerçekleşmeler IMF'de rahatsızlık yaratıyor. IMF, hem 2003 yılındaki vergi geliri açığının telafi edilmesini istiyor hem de 2004'e düşük bir bazla girileceği için ekstra gayret bekliyor. Ek önlem isteği ile kendisini bağladığı için geri adım atmaya yanaşmıyor.
KEŞKE ZAM YAPSAYDIK IMF'nin talepleri, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bir tespitiyle de özdeşleşiyor: "Ne zaman mali önlem ihtiyacı oluşsa IMF'nin aklına vergi ve gaza tuza zam geliyor!" Evet, IMF akaryakıt ve tekel ürünleri üzerinden alınan ÖTV'de artış, hatta KDV'de ayarlama beklentisini yansıtıyor. Doğalgaz ve elektrik fiyatlarına zam yapılabileceğini düşünüyor. Bu yaklaşım, Babacan başta olmak üzere ekonomi yönetiminin kilit isimlerince de paylaşılıyor. "Geçen yıl elektrik ve doğalgazda indirimler yaptık. Kendimizi bağladık. Oysa küçük artışlar yapsaydık daha iyi olacaktı" görüşü oluşuyor. Hatta, "Biz, (Zam yapmayacağız) demedik. (Şimdilik artış yok. Zam yapmamak için çabalıyoruz) dedik" açıklamaları kulislere yayılıyor. Başbakanın, "Birileri istedi diye zam yapacak değiliz. Zam, gerekirse yapılır" sözü hatırlatılıyor. IMF, ek önlemler kadar siyasi iradeyi de sorguluyor. Başbakan Erdoğan için teknik ekonomik konularda özel notlar hazırlanıyor. Erdoğan, üst düzey temaslarında bu bilgi notlarına başvuruyor. Ancak Başbakan, IMF Başkanı Horst Köhler'le görüşmesinde notlarına ihtiyaç duymuyor. Konuları ayrıntılı biçimde Köhler'e aktarıyor. Köhler, ekonomiye yakın ilgisi ve programı sahiplenme gücü için Erdoğan'a teşekkür ediyor ve böylesi özelliği çok az liderde gördüğünü sözlerine ekliyor. Tabii övgü sözleri, gerçekleri gizlemiyor. Paket gerekiyor