kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Büyük Ortadoğu? (1)

Kimi siyasi stratejistler ABD için "yeni imparatorluk" tanımlamasını kullanmayı tercih ediyor.

ABD, imparatorluklar çağının kapanmasından sonra, ulusdevletler döneminde, bir tür imparatorluk gücüne ve etkinliğine kavuşmuş tek güç olduğu için, bu tanımlama son derece işlevsel olabiliyor.

Yeni İmparatorluğun eskilerinden çok farklı yanları var kuşkusuz. Fakat farklılığın ilginç unsurlarından biri, küresel bir güç olarak çevresel faktörleri yönlendirmede kullandığı stratejide gizli.

Klasik imparatorluklar, bir "küresel düzen" ya da "pax" kurabilmek için "böl ve yönet" politikasını tercih ederlerdi. Yeni İmparatorluk ise bunun tam tersini yapıyor; "entegre et ve yönet" politikasını tercih ediyor.

Entegre ederek yönetmek, eski imparatorlukların başka güçlerin içine girerek nüfuz etmesini içeren "böl ve yönet" stratejisinin dışında bir şeyi gösteriyor: herkesin içinde yer aldığı düzenin belli kurallara bağlanmasını.

Düzen içinde hareket eden her güç, dahil olduğu düzenin kurallarını bilerek oyunu sürdürüyor.

Bunun 11 Eylül öncesindeki yöntemleri ile sonrasındaki yöntemleri arasındaki fark ise önümüze bir yandan "belirsizlik" çıkarıyor, öte yandan yeni dinamiklerin tanımlanması ve kurallara bağlanması gibi "küresel ev ödevleri" üretiyor.

ABD, Irak'ı küresel düzene entegre etmek için, diplomasiyi ve bilinen kurumları bir kenara iten yöntemleri kullanarak bir şekilde yeni bir sayfa açtı.

Bu sayfanın bu şekilde açılmasının siyasi ve etik tarafları çok tartışıldı, gelinen noktada ise "çıplak analiz" yaparak, bundan sonrasına ilişkin perspektif geliştirmek gerekiyor.

Çünkü küresel bir gücün hangi kurallar içinde hareket ettiğinin bilinmesi, "düzen" kavramının tabiatı gereği zorunludur.

Irak Savaşı'yla beraber, BM ve NATO gibi kurumların belli oranda kenara itilmesi, bu kurumların temsil ettiği değerlerin de belli oranda etki kaybına uğraması anlamına geldi.

O nedenle bugün "küresel düzenin çalışma kuralları" hakkında daha çok kafa yormak gerekiyor.

Küresel düzenin en büyük risk faktörünü bu çalışma kuralları hakkındaki belirsizlik oluşturuyor. Bunu doğuran dinamik ise, çağdaş olmayan düzenlere sahip coğrafyaların öngörülemez krizleri ortaya çıkarması ve terör için müsait ortam oluşturması.

Buna karşılık ABD, Ortadoğu ve Kafkaslar gibi şeffaf düzenlerden yoksun coğrafyalara, "demokratizasyon", "modernizasyon" ve "liberalizasyon" dinamiklerini hakim kılma stratejisi izleyeceğini uzun zamandır ilan ediyor. Buna "büyük Ortadoğu projesi" diyor.

Bu coğrafyalardaki demokrasi, özgürlük ve piyasa ekonomisi taleplerini de hesaba kattğımızda, belki de ileride bu yüzyılın başlangıç noktası olarak anılabilecek bir sürecin eşiğinde olduğumuzu düşünebiliriz.

Çünkü ABD'nin sorunlu bölgeleri "küresel düzenin kuralları ile tanıştırma stratejisi" ile bu coğrafyalardaki dinamikler arasında bir örtüşmenin en yoğun olduğu zaman dilimindeyiz bir bakıma.

Bu noktada, demokrasi, liberal değerler ve modernleşme gibi tepeden inmeci yöntemlerle yerine getirilmesi mümkün olmayan ve kaçınılmaz biçimde yerel dinamiklere ihtiyaç duyan gelişmelerin sağlanabilmesi için izlenecek yöntem, olayın kendisinden bile önemli hale geliyor.

Çünkü, halkların talebi demokrasi ve özgürlük olsa bile, işin tabiatı gereği, demokrasi ve özgürlük dışarından dayatılan bir şey olursa, bu geri teper.

O zaman ABD'nin şeffaf olmayan düzenlere sahip coğrafyaları çağdaş değerlerle tanıştırma projesi ile bu bölgelerdeki siyasi dinamiklerin örtüşmesi meselesi "büyük problem" olarak ortaya çıkıyor.

Bunu yarın tartışmaya devam edelim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Merkezde derinleşen Türkiye   / 06-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (III)   / 04-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (II)   / 02-02-2004
 Büyük Ortadoğu? (1)   / 01-02-2004
 Büyük vizyon   / 30-01-2004
 Trans-Atlantik'teki çatlak, Pasifik ve küresel sistem   / 26-01-2004
 Siyaset, bugün ve gelecek   / 25-01-2004
 Cumhuriyetçilik, zenginlik ve kimlik   / 23-01-2004
 Ya genelin iyiliği ya da küresel kriz   / 21-01-2004
 Değişim, ekonomi ve kadın   / 19-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Bizim Yorgo'nun günü
Yıldızının parlamasında Türkiye'nin...
AHMET HAKAN COŞKUN
Acımak
Malzeme ortada: Hepsini alabildiğine snobe...
ÖMER ÇELİK
Kıbrıs, iç siyaset, muhalefet
Adı "milli dava"...
ALİ SAYDAM
'Ben markayım' deyince marka olunmuyor
İki hafta önce bu...
HINCAL ULUÇ
Kül tablası suç aleti.. Dolu silah yasal!..
Gazete...
6 Ay yattı 20 günde coştu
6 Ay yattı 20 günde coştu
Fenerbahçe'nin 2004'teki müthiş serisi dün de Elazığ'da devam etti ve...
Evinde kral
Evinde kral
UEFA Kupası'nda yola devam eden iki ekibin mücadelesinde evsahibi...
New York'a buruk uçuş
New York'a buruk uçuş
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan'ın davet...
Erdoğan'dan vefa
Erdoğan'dan vefa
Erdoğan'a başbakanlık yolunu açmak için milletvekili adaylığından...
Türkiye'ye Çeçen uyarısı
Türkiye'ye Çeçen uyarısı
Metro saldırısı sonrası konuşan Rusya Savunma Bakanı Sergey Ivanov,...
Ölüme birbirlerinin kollarında gittiler
Ölüme birbirlerinin kollarında gittiler
Sanatçı Ebru Gündeş'in akrabaları olan anne ile çocuklarının enkazdan...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.