|
|
Kara talih tekerrürden ibaret
Yine hatalı yapıldığı için çöken bir bina, yine tonlarca betonun altında kalan onlarca insan, yanan kanayan yüzlerce kalp. Bu kez ortada deprem yok ama fay hattının ille de yerin altından geçmesi gerekmiyor ki. Kimilerinin vicdanının altından geçen fay hatları o kadar çabuk kırılıp, öyle akıl almaz şeyler yaptırıyor ki, gerçek depreme gerek kalmıyor. Müteahhit facialarını biz daha evvel de yazdık. Bu sefer olan olaydan sonra da yazacak bir şey bulamadık ve sizi eski bir yazımızla baş başa bırakmaya karar verdik.
- Seyfi, seni öldürücem Seyfi... - Sen zahmet etme Kadir Abi biz zaten öldük... Bak etrafına. Öbür taraftayız.
- Evet. Senin yüzünden. Ben sana demedim mi, tapu dairesine gitmeyelim, adam yollayalım, diye. Çöktü bina, altında kaldık işte. - Ben ne bileyim deprem olacağını Kadir Abi. Hem unutma ki, o binanın müteahhidi sensin. O bina çöktüyse senin yüzünden çöktü. Demirden o kadar çalarsan olacağı budur. Sana dedik dinlemedin. Hırsız Kadir Abi.
- Lafını bil Seyfi. Ben devletin parası boşa gitmesin, dediydim. Harca ıspanak kattık o kadar. Hani demirli ya o bakımdan. - Sadece ıspanak olsa iyi. Deniz kumundan çimento yaptın. Duvarlarda nah böyle elim kadar deniz kabukları vardı. Bu hırsızlık değil mi?
- Her şeyi nasıl da yanlış yorumlarsın Seyfi. Ben o deniz kumunu, midye kabuklarına bakıp devlet memuru arkadaşlar kendilerini deniz kenarında sansınlar da, daha bir mutlu çalışsınlar diye kullandıydım. - Sonuçta o bina çürüktü işte. İnkar etme.
- Ne inkar edecem. Allah'ın bildiğini kuldan ne saklayacam Seyfi. Hem sadece ben değil, o binanın çürük olduğunu herkes biliyordu. Yaptım ama boşa değil. Vatandaşın işi çabuk görülsün, memur işini ağırdan almasın diye. Binanın çürük olduğunu bilen memur ne yapacak? Bir an evvel işi bitireyim de üstüme çökmeden şu binadan çıkayım, diyecek. Vatandaşı bekletmeyecek. - Gözlerim yaşardı Kadir Abi. Ama kadere bak ki, bina biz içindeyken çöktü.
- Bütün kabahat o ağır kanlı memur yüzünden. Mıy mıy mıy kırk saat bitiremedi bir işi. Aha bak o da burada. Peşinde de tüm personel. Adamı kovalıyorlar.
- Kadir Abi. Onlar bence hep birlikte bize doğru koşuyorlar. Tanıdılar bizi. Yakalarlarsa yandık.
- Yapma ya... Anaaa haklısın galiba. Kaçalım Seyfi. - Nereye kaçacaz Kadir Abi?
- Nereye olacak?! Tabii ki cehennemin dibine. (Hakan & Utku'nun Matrax isimli son kitabından alınmıştır.)
|