| |
En kısa yoldan general manager olmanın yolları
Aşağıda özetleyeceğim "başarı öyküsü"nü, bütün anne babalar yetişmekte olan çocuklarına okusunlar. Üniversitelerde hocalar da, anfilerde öğrencilerine anlatabilirler. Ki gençler, başarının başarının "en son taktiklerini" öğrenebilsinler... Bu öyküyü okuduğumda, yepyeni bir gerçeklik kafama dank etti. Böyle bir fırsatı kendim için nasıl yaratamadığıma hayıflandım hatta... "Bir gün mutlaka en tepeye oturacağım" diyen gençlere hararetle tavsiye edilebilir bu yöntem... "Geleneksel yollar" artık zaten kabak tadı vermeye başlamıştı. Misal, Robert Kolej'e gir, oradan Amerika'ya git. Üniversitede anandan emdiğin burnundan gelsin. Sonra bir firmaya gir, yıllarca uğraş didin, "tepe yönetici" olmak için de 20-25 yıl debelen... Artık bu gibi "geleneksel yollar" izlenmiyor. Çağdışı kaldı bu yöntemler... Bizim yöntemimizde, basit bir iki "çalım" ile küüt diye bir şirketin "general manager" koltuğuna oturuyorsun. Pek riskli olduğu da söylenemez. "Olay", şöyle oluşturuluyor: Dandik bile olsa bir üniversiteyi bitirdikten sonra devlette "memur" olarak çalışmaya başlıyorsun. Dişini sıkıp birkaç yıl içinde, imza yetkisine sahip bir bürokrat haline geliyorsun. Sen kişisel olarak pek önem kazanmasan da, elindeki "imza yetkisi" büyük önem taşıyor. Sonra bir gün özel bir şirket, devlet kuruluşunun yönettiği bir ihaleye giriyor. Gün senin günün oluyor. İmza yetkini kullanarak ihaleyi, en çok "istekli" firmaya veriyorsun. Yalnız bu firmanın sadece istekli olması yetmiyor. Aynı zamanda, "anlayışlı" olması gerekiyor. Buradaki anlayışlı olmak kavramı, imza yetkisini kullanan bürokratın da nihayet çoluk çocuk sahibi olduğunu bilmek, hayatını kurtarması gerektiğini düşünmek ve ona kurtuluş yolları açmak anlamına geliyor. Neticede, imza yetkisini kullanan becerikli bürokrat, ihalenen verildiği özel firmada, bütün işler tamamlandıktan sonra "genel müdür" olarak işe başlıyor. Yepyeni bir hayata kavuşuyor. Eğer, devletin diğer "denetleme ve teftiş organları" sürece "nifak" sokmazlarsa, "basit bir memur" iken, bir sabah yataktan "genel müdür" olarak kalkıyorsun... Üstelik bu, çok da temiz bir yöntem... Para olarak rüşvet yemiyorsun, zimmet, irtikap ve benzeri suçlarla "ceza kanunu" korkusu yaşamıyorsun... İşe girdiğin firma kazanıyor, devlet de bir miktar kazık yiyor. Sen de sadece iş değiştirmiş oluyorsun. Bu başarı haberi, Yüksek Denetleme Kurulu'nun bir raporundan çıkıyor: Emekli Sandığı'na ait 6 otelin yenilenmesi için 4 yıl önce açılan ihaleyi Emek Proje almış. Yazışmalara imza atan iki bürokrat, ihaleden hemen sonra istifa etmişler ve sözkonusu firmada genel müdür ve genel müdür yardımcısı olarak işe başlamışlar. Devletin bu arada 10 milyon dolar kadar zarara uğramış olabileceği öne sürülüyor. İşte hikaye bu!.. Özel firmada genel müdür olmanın, son varyasyonları...
|