kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Esra Ceyhan @ SABAH
 
Ev hanımı olmak...
Uğur, Cemal ve diğerleri

Ev hanımı olmak...

Dünya zamanıyla, takvimler 2003'ü gösterirken, hala erkeklerimiz aynı şeyi savunuyorlar: 'Ben erkeğim, hem de Türk erkeği... Kadınımı tabii ki açık giydirmem. Eve gelince tabii yemeği hazır isterim. Yok artık, bir de ben girip pişireyim, daha başka... Haa çalışmıyorsa, ev hanımıysa hiçbir şeye elimi sürmem. Tabii o yapacak'. Liste uzar, devam eder, köprüyü geçer buradan bizim eve kadar gider. Evimizin direği, sevdiceğimiz, erkeklerimizin liste yapmakta, yaptıkları listede yazan her şeyi harfiyen beklemekte üstlerine yoktur. Hepimiz biliriz bunu.

***

Buralarda ev kadını olmak şu demek oluyor anlaşılan, sabahtan akşama kadar boş boş oturmak, hiçbir şey yapmamak. Ama yediği önünde, yemediği ardında olmak... İçi rahat, huzur, ferah, saadetle dolmak... Kederden asude, ayaklar belki yerden kesik, mutluluk tebessümleriyle dolaşmak... Komşulara kek yapmak, çay demlemek ya da sıra bizdeyse onlara gitmek. Konuşmak, konuşmak, konuşmak... Akşama da bir sürü bahane uydurup asık suratlarla kocayı karşılamak... Ev hanımlığından anlaşılanlar aşağı yukarı böyle şeyler...

***

Beyler, siz hiç düşünmüyor musunuz Allah aşkına? Her sabah kahvaltı hazırlayıp toplamak, toz almak, yatakları düzeltmek, ortalığa çeki düzen vermek, yemek yapmak, çamaşır yıkayıp - asıp ütülemek, gerekiyorsa evin temizliği, varsa çocuklarla onların istek, ihtiyaç beklentileriyle ve de sırası gelmişse dersleriyle uğraşmak ne kadar zaman alır, başı kaşımak için el fırsat bulur mu acaba? Bunlara bir de geçim sıkıntılarını, hastalıkları, başka problemleri ekleyin bakalım, bu liste nerelere kadar uzuyor, görürsünüz...

***

Sorunumuz iletişimsizlik, sorunumuz 'empati' yapamamak... Empati olmayınca, sempati de olmuyor. Yani, kendisini başkasının yerine koyamayan, anlamaya çalışmayan, kalıplaşmış yargılarla hareket eden insan anlaşılamıyor.

***

Evet, evin erkeği, dışarıda çalıştın, yoruldun, sağol. Sofrayı, yemeği hazır, evinde huzur buldun. Karını mutlu etmek için o sofra toplanırken iki tabağı da mutfağa sen taşısan, elin mi aşınır? Hayır, ne senin elin aşınır, ne de hanımının işi aşılıp azalır... Ama aranızda muhabbet artar, muhabbet...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Eski fotoğraflar   / 17-01-2004
 Yoksa gizli ayaklarım mı var?   / 10-01-2004
 Ceylanım gel gel   / 27-12-2003
 Gır gır giren eve dırdır girmez   / 20-12-2003
 Yakıştıramıyor ve hoşlanmıyorum   / 13-12-2003
 Ev hanımı olmak...   / 06-12-2003
HAKAN & UTKU
Hisseli harikalar kampanyaları
Artık efsane haline gelen...
ESRA CEYHAN
Adam gibi adama sakın aşık olmayın!
Bir televizyon...
GÜLSE BİRSEL
On derste 'ödül töreni adabı'!
Arada okuyucuya,...
AYŞE TÜTER
Püreli kuşbaşı kebap
PATATESLERİ püre haline...
Ölümün rengi beyaz
ülkede yaşamı alt üst eden kutup soğuğu can da alıyor. İstanbul,...
Zirveyi boşver heyecan yeter
Fenerbahçe'nin misyonu büyüklük olmalı. Kanarya her zaman heyecan...
Sobanın kurbanı oldu
ESKİŞEHİR'DE sobadan sızan gazdan zehirlenen lise öğrencisi...
Bir yıldız doğuyor
Bir yıldız doğuyor
Tuba Ünsal, 'Mankenden oyuncu olmaz' diyenlere inat "Vizontele...
Aşıklar kızdırdı
Aşıklar kızdırdı
GÜLBEN Ergen ile Mustafa Erdoğan Şamdan'daki fotoğraflarının...
Bu kez gerçekten ayrıldık.
Bu kez gerçekten ayrıldık.
Uzun süreden beri ilişkileriyle magazin dünyasının gündeminden...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.