kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Esra Ceyhan @ SABAH
 

Gır gır giren eve dırdır girmez

'Bir yengeç taşınıyor' başlıklı yazımın üzerinden kaç gün geçti... O yengeç herkesin üç günde yapacağı işi, üç haftadan bile daha uzun bir süredir yapmaya, taşınmaya çalışıyor. Taşınmadan da önce, 'taşınma fikrine' alışmaya çalışıyor. Evin içindeki koli dağlarını aşarak ayağının önündeki irili ufaklı engellere tek tek basmamaya çalışarak neredeyse kırıla döküle hareket ediyor. Ediyor da bir odadan diğerine. Verilecek söylenmese, dile getirilmese de, atılacak eşyalara karar vermek uzun zaman alıyor. Çünkü, onlardan anılarını geri alması, kalbine koyması lazım, başka türlü olmaz.

***


Bir yengeç olarak yaşadıklarım aşağı yukarı böyle... İşin şakası bir yana ama taşınma vesilesi ile lüzumsuz, boşa koysan hemen dolduracak, doluya koysan taşıracak ne çok şey almışım... Büyük bölümü de, alındığı anda hevesini beraber getiren, eve geldiğindeyse işlevini yitiren şeyler... Hiç unutmuyorum evlenirken annemle babama "İlle de bana bir gır gır bulun" diye öyle bir tutturmuştum ki... Anneciğimle babacığım "Kızım ne yapacaksın, koskoca elektrikli süpürge aldık, daha ne olsun" dediler, dediler de dinleyen kim? Evlenmeden önce duymuşum ya bir yerlerden 'gır gır giren eve dırdır girmez' diye. Bir zamanlar elektrikli süpürge devrinden önce çok popüler olduklarını biliyorum. Herkesin evinde el atıldığında derhal bulunur, bir köşede kurulur, dimdik beklerlerdi...

***


O saltanatlı günlerin sona ermesiyle gır gırı hatırlayanlar da azaldı. Annemle babam uzun uğraşlardan sonra nihayet bulup getirdiler; o evden dırdırı uzak tutacak eski moda tam nostaljik' gereci... Sorun bakalım kaç kere halımızın üzerinde gidip geldi? Hiç kereden daha fazla, ama çok çoktan çok çok çok az. Şimdi bu taşınma günlerinde bu yoğunlukta ona bakıyorum, 'artık vedalaşmalı, seni hiç kullanmıyorum ki' diyorum. Ama evden dışarı da gönderemiyorum. Çünkü koca evine, baba evinin huzurunu gır gırla taşımaya çalışan o genç kızın saflığını görüyorum. Evlilik korkusunu, bu yeni adımın heyecanını bastırış şekli olarak görüyorum. Gördüklerim ve anlam hissettirdikleri yüzünden de misal, gır gırım götüreceklerimin en başında geliyor...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Eski fotoğraflar   / 17-01-2004
 Yoksa gizli ayaklarım mı var?   / 10-01-2004
 Ceylanım gel gel   / 27-12-2003
 Gır gır giren eve dırdır girmez   / 20-12-2003
 Yakıştıramıyor ve hoşlanmıyorum   / 13-12-2003
 Ev hanımı olmak...   / 06-12-2003
HAKAN & UTKU
Hisseli harikalar kampanyaları
Artık efsane haline gelen...
ESRA CEYHAN
Adam gibi adama sakın aşık olmayın!
Bir televizyon...
GÜLSE BİRSEL
On derste 'ödül töreni adabı'!
Arada okuyucuya,...
AYŞE TÜTER
Püreli kuşbaşı kebap
PATATESLERİ püre haline...
Ölümün rengi beyaz
ülkede yaşamı alt üst eden kutup soğuğu can da alıyor. İstanbul,...
Zirveyi boşver heyecan yeter
Fenerbahçe'nin misyonu büyüklük olmalı. Kanarya her zaman heyecan...
Sobanın kurbanı oldu
ESKİŞEHİR'DE sobadan sızan gazdan zehirlenen lise öğrencisi...
Bir yıldız doğuyor
Bir yıldız doğuyor
Tuba Ünsal, 'Mankenden oyuncu olmaz' diyenlere inat "Vizontele...
Aşıklar kızdırdı
Aşıklar kızdırdı
GÜLBEN Ergen ile Mustafa Erdoğan Şamdan'daki fotoğraflarının...
Bu kez gerçekten ayrıldık.
Bu kez gerçekten ayrıldık.
Uzun süreden beri ilişkileriyle magazin dünyasının gündeminden...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.