kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Küfür bir dilin zenginliği ise, beddua hazinesidir!.
Ah bu gerçeklerin gözü kör olsun!
Şaka

Küfür bir dilin zenginliği ise, beddua hazinesidir!.

Üniversite yıllarında, arkadaşlarla Beyoğlu'nda Pasaj'a gitmiştik. Bazılarımıza bira yetmedi. Votka ile birayı birlikte içmeye başladılar. Sonunda, tabii sarhoşluk geldi, çattı. Sarhoş olmak bela bir iş. Kendinizi tanıyamaz hale gelir, toplum kurallarını unutursunuz. İçinizde sakladığınız duygular, bir anda dışa vurur. Bu tür sarhoşlukla gelen davranış bozukluklarından biri küfretmek, diğeri de yüksek sesle konuşmak, bağırmak çağırmaktır. Bizim gruptan iki kişi böylece bağırarak konuşmaya başlayınca, garson geldi yanımıza.. - Bağıracak, nara atacaksanız, burada olmaz. Gelin benimle, sizi rahatça bağıracağınız bir yere götüreyim, dedi. Alkolündeki kan oranı iyice düşmüş iki arkadaşın peşine, biz ölçüyü kaçırmamış olanlar da takıldık. Garsonun peşinden gittik. Pasaj meyhanelerinden birinin arkalarındaki bir aralıktan, merdivenle bir mahzene indik. Çiçek Pasajı'nın altındaydık. Garson, "Burada istediğiniz kadar bağırabilirsiniz" dedi. O geniş alana yayılmış mahzende, bizim sarhoş arkadaşlar gibi 7-8 sarhoş daha vardı. Bunlar, duvarlara doğru bağırmakta, naralar atmakta, küfürler savurmaktaydılar. Bizim iki arkadaş da, onlara katıldı.. Bağırıp, çağırdılar. Sonra rahatladılar ki, biz "Hadi gidelim artık" deyince, beraberce merdivenlere yönelip, mahzenden ayrıldılar. Dün Radikal'de Hakkı Devrim'in, Atina'daki bir kahveyi anlatan yazısını okuyunca, benim 1960'larda gördüğüm Pasaj mahzenini hatırladım. Atina'daki bu kahveye, sürgündeki İstanbullu Rumlar, kafaları bozulunca giderlermiş. Bağıra çağıra, Türkçe küfrederlermiş. Eski Bab-ı Ali'lilerin çok iyi tanıdığı "Heidelberg"ci Albino Caino, "Dertli adamın öksürük ilacı gibi derdini sökecek küfür, Türkçe'den başka dilde yoktur" demiş. Tabii ki "küfür" de, bir dilin öğeleri arasındadır. Argo, beddua, taşlama ve benzeri ifadelerle, normal dile turbo etkisi yapan katkılar eklenir. Ama yine de, ölçüyü kaçırmamak gerekiyor bence, küfrederken veya argo kullanırken. Çok ünlü, çok güçlü ve çok zengin isimler tanıyorum. Küfriyatı ve argoyu, bir farklılıkmış veya bir özellikmiş gibi, dillerine yapıştırmış biçimde konuşuyorlar.Onları ilk dinleyenler şaşırıyor. Sonra alışıp, küfür yarışına giriyorlar. Daha da fenası, bu kapsama giren kelimelere, yazılı olarak, basında da rastlamıyor muyuz? Acaba, kanındaki öfke ve küfür oranı artanlar için, Çiçek Pasajı'ndaki mahzen benzeri özel bir gazete mi yayınlansa belirli aralarla? Ya da, burnu ile alay edene, bunun çok daha mizahi tarzda yapılabileceğini anlatan Cyrano'nun tiradı mı verilse? Veya, Eliza Dolittle'a iyi İngilizce'yi öğreten Dr. Higgins, "My Fair Lady"den ödünç alınıp, burada dershane mi açtırılsa? Hem Türk dilinin, hem de Antep Ağzı'nın hem aşığı, hem ustası olan rahmetli Ömer Asım Aksoy'un derlediği beddualara baktım. Küfretmeden ve argonun gözünü çıkarmadan da, dil zalimane ve etkili biçimde kullanılabiliyor. İşte Gaziantep Ağzı'nın bazı bedduaları: - Aklını alan, canını da ala: Aklını alıp seni aptal yapan Allah, canını da alsın. - Bayram başına kara gele: Herkesin mutlulukla kutladığı bayramı, belalarla geçirmeni dilerim. - Ecdadının kabri eşek ahırı ola. - Kudurasın da, etine düşesin: Dilerim kudurup, kendi etini parçalarsın! - Sakalın teneşirde sabunlana! - Sesin çukurdan gele! - Tohumun dünyaya yayılmaya: Dilerim çoluğun, çocuğun olmaz! Bunlar Ömer Asım Aksoy'un halk deyişlerinden yaptığı bazı derlemeler. Hepsi de, küfürden daha can yakıcı değil mi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Küfür bir dilin zenginliği ise, beddua hazinesidir!.   / 10-01-2004
 "Kopenhag Kriterleri" yerine "Ankara Kriterleri" mi olacak?   / 09-01-2004
 Gazete-içi polemiklerin ölçüsü kaçırılmamalı!..   / 08-01-2004
 Durum daha da düzelmeden hemen bir şeyler yapmalıyız!   / 07-01-2004
 Erdal Demirkıran 'Adam dediğin, benim gibi olur' diyor!   / 06-01-2004
 Devr-i Saadet önümüzde.. Birlikte inşa edebiliriz!.   / 05-01-2004
 Geçmişe dönük yaşamak bizi perişan ediyor!..   / 04-01-2004
 Ankara'nın senaristleri Yeşilçam'ı unutturuyor!   / 03-01-2004
 Cumhuriyet Muhafızları gibi olmaya özenilir mi hâlâ?   / 02-01-2004
 Yeni bir yıldan ürkmek anlamsızdır!   / 01-01-2004
ERDAL ŞAFAK
Sağır sultana mesajlar
Erdoğan dün "Uluslararası...
AHMET HAKAN COŞKUN
Bayan Gül Nişantaşı'nda
Nişantaşı'nda yeni açılan Beymen...
ÖMER ÇELİK
Muhafazakârlık ve demokratlık
Dünyanın bugün geldiği...
SAVAŞ AY
Bir ölünün günlüğü
Dizi yazımdan artan bazı anılarını bu...
REFİK DURBAŞ
Emekli zamları...
Emeklilere yüzde 21 değil, tüketici...
HINCAL ULUÇ
Hayalgücü en büyük armağandır!..
Sirke gitmek en büyük...
BURAYA KADARMIŞ
BURAYA KADARMIŞ
Avrupa elemelerinde fırtına gibi esen Türkiye, finalde Almanya önünde...
Seyirci oynasaydı
Seyirci oynasaydı
Voleybol Federasyonu Başkanı Can, "Final takımı olmayı başaramadık.
Erdoğan: Din üzerinden siyasete karşıyız
Erdoğan: Din üzerinden siyasete karşıyız
Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sempozyumu'nda konuşan...
'Basın organları amacı dışında kullanılmamalı'
'Basın organları amacı dışında kullanılmamalı'
Cumhurbaşkanı Sezer, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle...
Burçin'in dehşet güncesi
Burçin'in dehşet güncesi
Burçin'i komaya girdiği için Balıklı Rum Hastanesi'ne götürüyorlardı.
2.5 aylık bebeğin can bedeli 27 milyar lira
2.5 aylık bebeğin can bedeli 27 milyar lira
UÇAK kazasında ölenlere ödenmeye başlanan tazminatlar belli oldu.
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.