| |
Doğru 6 mı?
Bakü'de grubu üçte üçle 1. bitirdik. Takımı nasıl buldunuz? Önemli olan grubu değil, turnuvayı birinci bitirmek. Ancak o zaman olimpiyat vizesi alabiliyoruz. Olaya böyle bakınca, Hollanda maçını acaba böyle mi oynamalıydık düşüncesi ortaya çıkıyor. Türkiye, yarı finali garantilemiş. Bir gün sonra bu maçı oynayacak. Takımı üç gün üst üste oynamaya zorlamak yerine Hollanda maçında yedeklere şans vermek, onların uluslararası maçlarda durumlarını görmek, ilk 6'daki elemenları dinlendirmek bir taşla iki kuş vurmak olurdu. Ama teknik direktörümüz Yazıcıoğulları buna cesaret edemedi. Hollanda'ya bir set vereceksen, esas 6'yı niye ezdiriyorsun. Çık yedeklerle oyna! Hollanda maçından sonra şunu düşünüyorum. Eğer biz olimpiyata gidersek - bu kızlar gitmeyi hak ettiklerini katıldıkları her turnuvada gösteriyorlar, dünya devleri Rusya, Küba ve İtalya'yı arka arkaya devirmek kolay iş değil - bu takımın uluslararası deneyimi çok yüksek bir teknik direktöre ihtiyacı var. Bunu Avrupa Şampiyonası'nın ilk maçından başlayarak Japonya ve Azerbaycan turnelerini de izleyen biri olarak söylüyorum. Şurası açık.. Maçı kızlar kenardan yardımsız oynuyorlar. Kazanıyorlar ya kaybediyorlar. Kenarın müdahele edeceği, oyunu değiştireceği anlarda ortada şey yok. Kız maçlarında panik anları önemlidir. Birden 5-0, 6-0'lık serilere girersiniz, set gidiverir. İyi teknik direktör bu serileri önleyen adamdır. Reşat Hoca bunu başaramıyor. Yaptıği iki şey var. Herkesin "Artık mola almalı" diye düşündüğü anda mola almak, ki bunu voleybolu biraz bilen herkes yapabilir. İkincisi, set sonunda kaybediyor gibiysek biz servis atarken Bahar'ı çıkarıp bir pozisyon, sadece bir pozisyon için Sinem'i sokarak blok yükseltmeyi düşünmek. Bunun ötesinde oyuna teknik, taktik ya da psikolojik müdahelesini görmedim.
Bahar'ın alternatifi yok Bulgaristan maçı Esra'nın kötü oyunu yüzünden gidiyordu. Maçın spikeri bile durumu fark etti ve Esra'nın iyi bir smacından sonra "Esra günahlarını affettiriyor galiba" dedi. Reşat Hoca, Esra'nın kilolu ve formsuz olduğunu ancak Hollanda maçının üçüncü setinde fark etti. Bir başka not: Türkiye ve Japonya turnuvaları gösterdi ki, Türkiye'nin Bahar'dan başka pasörü yok. O, kötü gününde olursa, takımın maç alması neredeyse imkansızlaşıyor. Peki neden? Koskoca Türkiye'de kötü günündeki Bahar'ın dahi yerini alabilecek bir pasör yok mu? Reşat Hoca'yı suçladığımız düşünülmesin. Takımın teknik direktörü Deniz Hoca idi. Avrupa Şampiyonası'na 1 hafta kala ölünce yerine zorunlu olarak yardımcısı geldi. Ama olimpiyata gidersek önümüzde uzun zaman var. Türkiye'yi, bu müthiş takımı olimpiyatta da, hatta kürsüye taşıyabilecek bir hocayı bulup hemen göreve getirmemiz lazım. Yerli-yabancı fark etmez. Kızlar nasılsa oynuyorlar ve kazanıyorlar. Tıkandıkları, panikledikleri anda durumu değiştirebilecek bir usta hoca olsun yeter.
|