| |
Erdoğan AKP'nin siyasal kimliğini açıkladı
BAŞBAKAN Erdoğan 'Muhafazakarlık ve Demokrasi' semponyumunda çok önemli bir konuşma yaptı.. AKP'nin rotasını çizdi, siyasi kimliğini açıkladı.. Biz ve diğerleri ayrımını, partisinin kırmızı çizgisi olduğunu anlattı.. AKP'yi merkez partisi ilan etti.. Bu sözleriyle uzun süre içinde bulunduğu, hatta önderliğini yaptığı siyasi anlayışla bağlarını tamamen kopardı.. Milli Nizam Partisi'yle başlayan, MSP ile güçlenen, Saadet Partisi ile süren 'siyasi cemaat' geleneğini dışladı.. AKP'nin vizyonunu ise şu sözlerle anlattı: "Ak Parti siyaseti radikalleştiren siyasi cemaat anlayışına da, siyaseti fikirsizleştiren siyasi şirket anlayışına da karşıdır.. Ak Parti muhafazakarlık temelinde bir kitle partisidir." Çok önemli bir açılım.. AKP'yi kurulduğu günden beri yakından izlemeye çalışıyorum.. Önce Erbakan ve onun yakın çevresi ile kişisel olarak yolları ayrılanların partisi olarak ortaya çıktı.. Siyasal kimlikleri konusunda renk vermediler.. Sanki yaşlılar Saadet Partisi'nde kalmış, gençler AKP'ye geçmişti. Hava buydu.. AKP yüzde 35 oyla iktidara gelince 'siyasi kimlik' arayışı daha da önem kazandı.. AKP nasıl bir partiydi? Dünyaya, Türkiye'ye nasıl bakıyordu? Yönü, rotası, hedefi neydi? Bu soruların açık ve net bir yanıtı yoktu.. Sanki herkes AKP'yi istediği gibi tanımlayabilirdi.. Kimilerine göre AKP de siyasal islamcı geleneğin bir uzantısıydı.. Belirsizlikten en büyük rahatsızlığı Erdoğan duydu.. Kendi milletvekillerine, partililerine 'Milli Görüş ceketini çıkarın' diyerek 'siyasi cemaat'ten koptuklarının ilk işaretini verdi.. Altını fazla doldurmadı.. Ardından 'Muhafazakar demokrasi' kavramı ortaya atıldı.. AKP'nin bu tanımlamaya uyup uymadığı tartışıldı.. Gerçi Erdoğan küçük ipuçları veriyordu ama derlitoplu bir çıkış yapmaktan da kaçınıyordu.. Dün işte bunu yaptı.. Altı sayfa tutan konuşması manifesto niteliğindeydi.. Bir bölüm aktarayım: "Ak Parti dini, bir toplumsal değer olarak önemsemekle birlikte din üzerinden siyaset yapmayı, devleti ideolojik bir dönüşüme uğratmayı, dini sembollerle örgütlenmeyi doğru bulmamaktadır. Din üzerinden siyaset yapmak, dini araç haline getirmek, din adına dışlayıcı bir siyaset yürütmek hem toplumsal barışa, hem siyasi çoğunluğa, hem de dine zarar verir." Bu sözlere katılmamak mümkün mü? Peki AKP ne istiyor? İşte Başbakan'ın yanıtı: "Geleneği dışlamayan modernlik.. Yerelliği kabul eden bir evrensellik.. Manayı reddetmeyen bir rasyonellik.. Köktenci olmayan bir değişim istemektedir." Bütün AKP kadroları böyle mi düşünüyor? Kuşkusuz hayır.. Başbakan'ın dünkü sözlerinden şunu çıkarıyorum.. AKP yerel seçimden sonra içindeki radikal unsunları temizleyecek.. Yola merkeze oturmuş kitle partisi olarak devam edecek.. Dilerim başarır.. Dilerim AKP Başbakan'ın açıkladığı siyasal kimliği özümser..
|