| |
|
|
ALI KIRCA’NIN YÖNETTİĞİ ‘KİM HAKLI?’ (ATV) YARIŞMASINDAN ENSTANTANELER
Star: Olunur mu, doğulur mu?
PERŞEMBE gecesi bir kez daha gördüm: Birçok kişi starlığın doğuştan gelen bir özellik olduğunu sanıyor. Kısaca "Star olunmaz, star doğulur" diye düşünüyor. Halbuki insan belli bir yetenekle, bir kapasiteyle dünyaya gelir. Bu yetenek işlenirse ne ala... Kendi alanında 'lider', 'star', 'dev', 'şampiyon' olur... Peki ya işlenmezse? Harcanır gider. Eski satranç şampiyonu Jose Raul Capablanca'nın (1888-1942) hayatından örnek vereyim. Jose 4 yaşındadır. Vezirden, filden haberi yoktur. Günün birinde babası bir arkadaşıyla satranç oynar. Küçük Jose de seyreder. Jose bir ara kıkır kıkır güler: "Atı yanlış oynadın baba!" Adamcağız şaşırır. Oğlu haklıdır. "Geç bakalım karşıma" der. Ve sadece seyrederek oyunu kavramış olan Jose'ye yenilir! Bunun üzerine Jose'ye özel bir eğitim verilir. Harika çocuk 11 yaşında Küba, 33 yaşında dünya şampiyonu olur. Şimdi bir düşünün... Capablanca satranç sever bir zengin babanın oğlu olmasaydı da... Tavla meraklısı bir Orta Anadolu köylüsünün oğlu olarak dünyaya gelseydi... Ömrü, Nazım Hikmet'in 'basık, suratı asık' diye tarif ettiği evlerle dolu, dış dünyayla irtibatı olmayan bir köyde geçseydi... Ne olurdu? Hiç! Tarih uygun eğitim ve iletişim kanallarına sahip olmadığı için kaybolup giden yeteneklerle doludur. Star ise yeteneğin, dönemin şartlarına ve zevkine uygun olarak işlenmiş halidir. Yetenek doğuştan gelir, starlaşma ise toplumsal bir süreçtir. Tam da böyle olduğu için, yeteneğinde bir azalma olmamasına rağmen, değişen koşullara ayak uyduramayan yıldız kayıp gider.
|