|
|
 |
 |
 |
|
| Önemli olan türban değil altındaki fikir
|
|
SURİYE'NİN modern yüzü olan Esma Esad türbanda kendini örnek gösteriyor: Başım açık ama takanlara saygılıyım FIRST Lady, "Türban takıyor ya da takmıyor diye insanları yargılamak yanlış. Asıl önemli olan insanların ne düşündüğüdür"diyor.
SURİYE Cumhurbaşkanı'nın eşi Esma Esad ile söyleşimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
*Suriyeli kadınların alışkanlıkları nelerdir?
Her yerde yılbaşı çamları, Noel baba motifleri gördüm örneğin siz yılbaşı gecesini nasıl kutlarsınız?
Hz. Muhammed"in dediği gibi "Cennet kadınların ayakları altındadır." Bir çok erkeğin başarısının altında annesi ya da akıllı eşleri vardır. Bu dünyanın her tarafında böyledir. Suriye'de kadınlar bizim için çok önemli. İş dünyasında aktif rolleri vardır. Suriye'de kadınları siyasette de aktif olarak görebiliyoruz.
KADINLAR AKTİF
*Ne kadar işin içindeler? Yani göstermelik mi yoksa iyi bir yüzde mi?
Bölgeye kıyasla en fazla kadın siyasetçi bizde. Meclisin yüzde 12'si kadın. Ayrıca finans sektöründe de sayımız fazla. Doktor, öğretmen, savcı, hakim... Suriye'de kadınlar çok büyük atılım içinde. Sizin ilk sorunuza gelince, bildiğim kadarıyla bizim yaşam biçimimizle sizinki çok değişik değil. Suriyeliler yılbaşı ya da bayram gibi durumlarda evde olmayı tercih ederler. Yılbaşını evde geçirdik çünkü aile bizim için çok önemli. Aile derken çekirdek aileden bahsetmiyorum tabii, amcalar büyük teyzeler vs.. Tabii biz hem Hıristiyan hem de Müslüman yılbaşını kutladık.
*Yanılmıyorsam, bu yılın başında Şam"da, Arap dünyasının önde gelen First Lady'lerinin katıldığı mini bir zirve gerçekleştirdiniz. Zirvenin amacı neydi?
Zirveye altı First Lady geldi. Ayrıca 21 Arap ülkesi 600 delegeyle katıldı. Şubat ayının birinde gerçekleştirdik, çünkü o gün Arap kadınının günü. Hem günümüzü kutladık hem de ortak sorunları masaya yatırdık. Arap Kadınları Organizasyonu adı altında bir birliğimiz var artık. First Lady'lerin başını çektiği bu birlikte sorunların çözüm aşamasında, programımızın işleyip işlemediğini kontrol edeceğiz.
*Maddi bağımsızlığını elde edemeyen kadın güven problemi yaşıyor. Ülkenizde bir çok değişim var. Peki siz Suriyeli kadınlar için ne yapıyorsunuz?
Suriye gerçekten de gelişiyor. Sosyal gelişim de çok fazla. Eğitime bakarsak artık özel üniversiteleri, okulları görebiliyoruz. Yani eğitim tek elden verilmiyor. Güven problemine gelince, aileyi koruyan, aileyi güçlendiren yasalar yapıyoruz. Örneğin çocukları koruyucu yasalar çıkartıyoruz. Sadece kadınlar için değil erkekler için de insan kaynakları, bankacılık ve finansı güçlendirmeye çalışıyoruz.
İLETİŞİM EKSİKLİĞİ
*Çocukları koruyucu yasalardan söz ettiniz. Burnumuzun dibinde bir Irak savaşı oldu. Nedenlerini bir yana bırakın, savaştan en çok etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğunu düşünüyorum. Savaşlar iletişim eksikliklerinden kaynaklanıyor. Ve maalesef sizin de dediğiniz gibi en büyük yarayı kadınlar ve çocuklar alıyor. Burnumuzun dibinde insan haklarına çok aykırı işler oluyor. Örneğin 1 milyondan fazla çocuk okula gitmiyor. Savaş isteyenler çocuğunu ya da kocasını kaybetmiş kadınların acılarını nasıl dindirecekler bilemiyorum. Savaşı planlayanlar tabii ki sosyal sonuçları düşünemiyorlar onlar için önemli olan sadece siyaset ve ekonomik çıkar.
*Kadın haklarından bahsediyoruz. Benim ülkemde de yaşanan ama son günlerde daha çok Fransa'nın gündeminde olan türban konusu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben bu konuda çok şanslıyım, çünkü inanılmaz karışık bir toplumda yaşıyorum. Sokaklarda türbanlı türbansız değişik giyimli herkesi görebilirsiniz. İnsanların dış görünüşlerine göre algılanmalarını garip karşılıyorum. İnsanları nasıl türban taktı ya da takmadı diye yargılayabiliriz ki? Bence önemli olan ne giydiği değil ne düşündüğüdür. Bana bir bakın lütfen, böyle giyiniyor, böyle konuşuyorum ama başka türlü giyinenleri, gelenek göreneklerine sahip çıkanları da saygıyla karşılıyorum.
ARAMIZDA BAĞ VAR
*"Türkiye'ye geleceğim için çok heyecanlıyım" demiştiniz. Türkiye sizin için ne ifade ediyor?
Gerçekten de heyecanlıyım. Çok güzel bir ülkeniz olduğunu biliyorum. Ayrıca benim gezideki amacım Suriyelilerle Türkler arasında bir bağ kurmak, özellikle kadınlar arasında. Biz birbirlerine çok benzeyen ülkeleriz, alışkanlıklar ve gelenekler açısından. Birbirimize sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarımızın birbirlerinden öğrenecekleri çok şey var. Bu arada söylemem gereken önemli bir nokta var. Yakın zamanda yaşadığınız bombalama olaylarını taa kalbimizde hissettik, inanın. Hepimizin ortak dileği kuşkusuz çocuklarımızı barış içinde büyütebileceğimiz bir dünya. Esma Esad ile söyleşimiz burada bitiyor. Röportajın son sorusundan yaklaşık 20 dakika önce sarayın danışmanları tarafından uyarıldık. Odaya giren orta yaşlı danışman sert bir gülümsemeyle zamanımın dolduğunu söyledi. Esma Esad müdahale etti ve röportaja devam edebildik. Danışmanın arkasından, ceketinin yakasındaki mikrofonu kapatarak şöyle fısıldadı First Lady: "Lütfen, siz devam edin. Çok mutluyum soruları cevaplamaktan, çok keyif aldım sizinle konuşmaktan."
ÇOK YAKIŞMIŞ
O anda "Niye ben?" diye düşündüm. Neredeyse bütün dünya basını Suriye First Lady'sinin peşinde peki gerçekten de niye ben? Dayanamadım tabii ki sordum. Esma Esad önce duraladı, sonra küçük bir kahkaha attı. "Biz ülke olarak gerçekten de Türkiye'ye çok yakınız, çok yakın hissediyoruz bir kere, onca röportaj başvurusu varken bir Türk gazeteciyi isteyişimin sebebi bu. Ayrıca sizin hakkınızda da çok güzel şeyler duydum." 28 yaşında güzel, zarif iki çocuk annesi Esma Esad, Suriye'nin First Lady'si. İnsan onunla konuştukça First Lady'lik bu kadar mı bir kadına yakışır diye düşünmekten kendini alamıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
