|
|
Güneş, elimi sıktığında anladım: O yalnız insan!
Almanya'dan dönüyoruz. VİP'teyiz. Salona Şenol Güneş girdi. Herkes bkafasını çevirdi. Daha dün, "Hoş geldin hocam!" diyenler, 'Bu adamın burada ne işi var?' dediler. Şenol Hoca herkesin ayağına gitti, selamlaştı. Büyük bir centilmenlik göstererek elimi sıktı, hatırını sordu. Üzüldüm. O an anladım ki Ulusal Takım antrenörü Şenol Güneş şu an yapayalnız. Etrafında bırakın bir tek dostunu onu savunan tek yazar yok. Gelinen nokta şu: Güneşçi yazarlar, Güneş'in karşısına geçmişler, diz çökmüşler adeta yalvarıyorlar; "Şenol hocam istifa et!" Amaçları hocaları Güneş'ı kurtarmak değil kendilerini kurtarmak. Yani.. Yanisi şu: Güneş istifa ederse bizim Güneşci yazarların da kariyerleri kurtulacak. Yok öyle şey. Ulusal takım Portekiz'e gidemediyse en büyük suçlu "Şenol hoca; sen en iyi bilirsin" diyen günlük yazarlar!!!! Günlük yazarlar, her gün dans ederken, biz ilk günden bu yana tek şeyi yazdık. Dedik ki; Güneş'in kariyeri, karizması, misyonu ve vizyonu yok!. Şunu anlatmaya çalışıyorum: Şu an Şenol Güneş görevden ayrılmayarak, "Paraya tapan" bir kişi konumunda. İstifa etmek prensip ister, ilke ister. Bakınız; Samet Aybaba Trabzonspor'dan, Ziya Doğan da Malatyaspor'dan ayrıldı. Haa... Benim medyam bu iki yürekli adamın istifası için ne yazdı ki, Güneş'e "İstifa et" diye yazıyorlar. Siz günlük yazarlar; okurlarınıza yalan söyleyen yazarlarsınız. Siz istifa edin, siz!!!
|