| |
|
|
İlahi Savaş Ay!
CUMARTESİ gecesi atv'de yayınlanan Savaş Ay'ın 'A Takımı'nda Popstar yarışması tartışıldı. Şahane bir programdı. Çok güldük! Ben bu tür programlardaki sokak röportajlarından pek hoşlanmam. Vatandaş kafasına eseni söyler. Ancak bu kez durum farklıydı. Millet Popstar üzerine ciddi ciddi düşünmüş, tavrını belirlemiş. Deniz Seki haklı mı? Bayhan kalmalı mı? Elena star olabilir mi?.. Bu ve benzeri tüm sorular hakkında herkeste net fikirler oluşmuş. En çok ilgimi çeken, sanırım esnaftan bir kişinin şöyle demesi oldu: "Halkın mesaj göndererek seçim yapması yanlış. Müzik uzmanlarından bir jüri oluşturulsun. Kimin birinci olacağına onlar karar versin." Ne kadar ilginç! O arkadaş bizzat kendi duygularına hitap edecek bir müzik hakkında uzmanların karar vermesine razı. Kim demiş 'halk demokrasi istiyor' diye... Katılımın arttığı, herkesin söz hakkı alabildiği bu 'interaktivite' çağında dahi otoriter düzen arzuları filizlenebiliyor.
Not 1: Savay Ay'ın, Alanur Özalp'e, "Sizin bilginize ve yüreğinize ihtiyacımız var" demesi de süperdi. Madem Özalp bir psikolog, fikrini söylesin. Mesele onun beğenisi değil ki! Ama olmaz: Herkes olaya yüreğini koymalı... Velhasıl ruh yuvalarıyla sakatatçılar arasında gidip geliyoruz. İlahi Savaş Ay!
Not 2: Bu vesileyle, Hürriyet'in sosyal bilim kökenli yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün dünkü vecizesini de buraya almak isterim: "İçinden insani duygular geçmeyen bir sosyoloji olamaz." Bilimin içinden duyguları nasıl geçireceğimizi doğrusu merak ediyorum. 'İçinden Tramvay Geçen Şarkı' mı bu?.. Ne yani sosyal bilimcinin bir toplumsal hareketi incelemesi için ona karşı mesela sevgi, nefret ya da kıskançlık mı hissetmesi gerekiyor? Tek duygu tanırım: Merak! Geri kalanı bilimi bozar!
|