kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Kendisi kalmak, dünyalı olmak...

2003 yılı, Türkiye açısından değişen ve değişmeyen gündem maddeleri yönünden dolu dolu bir yıl oldu. Değişmeyen gündem maddelerimiz yerini koruyor, yeni gündemlerle ise çok hızlı tanışıyoruz. Değişmeyen gündem maddelerini toplumsal ve siyasal hayatın bilinen krizleri olarak yaşıyor Türkiye. Yeni gündem maddeleri ise kriz olmakla olmamak arasında bir yerlerde salınıp duruyor... Kuşkusuz bu derece sert gündemler içinden geleceğe yürümenin çok zor yanları var. Bir başka açıdan ise bu derece zor gündemler içinden yürümenin her şeyi daha sağlamlaştıracağı gibi bir kazanım içinde olunduğu da söylenebilir. Zaman kaybını bir "stratejik zaaf"a dönüştürmezsek, zor gündemli bir coğrafyada "hız"dan çok siyasi ve stratejik "referans"ları gözetmenin "performans" ın sağlığı açısından bir artı puan olduğunu söylemek de mümkündür.

***

Türkiye tüm geleneksel ya da mikro krizlerini yönetirken, kendi gelecek yönetimi açısından "dünyalı" olmakla "kendisi" kalmak arasındaki iletişimi "doğru yönetebildiği" müddetçe, ağır bir kayba uğramaz ve her türlü tartışmayı bir avantaja dönüştürmeyi becerebilir. Çok uzun zamandır Türkiye iki tür siyasallaşmanın basıncı altında kalıyor. Bunlardan birincisi "içe kapanmacı siyasallaşma" dır. Biraz haklı tarihsel kaygılarla, biraz da güvensizliğin etkisiyle şekilleniyor bu. Dünya gündeminin önümüze getirdiği her olayı bir tür "beka sendromu" gibi algılama refleksi olarak görünürleşiyor. Gelişen her olayın bir şekilde Türkiye'yi zarara uğratacağı kabulünden yola çıkılıyor. Kuşkusuz gelişen her olayın stratejik çıkarlarımızı nasıl etkileyeceği önemli bir gündemdir ve sürekli "taze" tutulmak zorundadır. Sorun ise başka yerde; olaylara bir güvenlik felsefesinden değil de, her an zarara uğraması mümkün, kırılgan ve güçsüz bir coğrafya ve siyasa algısından bakmaktadır yanlışlık. Kuşkusuz Türkiye, gerçekten riskli bir coğrafyada, bunun da ötesinde dünya güç denklemi içinde en dinamik yerlerden birinde bulunuyor. Bu yüzden her olay karşısında ciddi risk değerlendirmesi yapmak siyasetin gündeminin gündeminin önemli bir parçasıdır, siyasetçinin doğal bir refleksi olmak durumundadır. Fakat bu tek refleks haline gelmemelidir. Daha kapsayıcı bir bakışın içinde yer almalıdır. Çünkü Türkiye'nin güçsüz bir ülke olmadığı gerçeğinin yanı sıra, bu derece sert bir coğrafyanın merkezinde olmasına ve dünya düzeninin çok zor koşullarında önemli bir odak olmasına rağmen, bugüne kadar gösterdiği ciddi bir performans, birikim ve siyasi yetenek vardır. Bunlar, dünya gündemine çok daha geniş bir perspektiften bakma konusunda Türkiye'nin çok ciddi artıları olduğunu göstermektedir. Dünya gündemi karşısında korunmacı bir şekilde içe kapanmak, "kendisi" kalabilmek adına dışarıdaki gerçeklikle ilişkisini kesmek, Türkiye'nin ajandasında olmaması gereken unsurlardır.

***

"Dünyalı" olmakla "kendisi" kalmak arasındaki iletişimin ya da diyalektiğin öbür yüzünde yapılan yanlışlıklar ise, Türkiye'yi dışa açmak adına özgün dinamiklerini bir kenara bırakan yaklaşımlar üretmektir. Bu yaklaşım çoğu kez önümüze, "dünyalı" olmak, geri kalmış ülkeler liginden kurtulmak söylemini yedeğine alarak gelmektedir. Kuşkusuz "dünyalı" olamayanın artık "kendisi" olarak kalmasının da imkansız olduğu bir zaman tünelinden geçiyoruz. Fakat "dünyalı" olmayı, dış dinamiklerin bir ülkenin özgünlüğünü var eden iç dinamikleri boğması ya da içeriksizleştirmesi şeklinde anlamak sonuçta "hiçbir şey" olmaktır. Bu tür bir "dışa açılmacı siyasallaşma"nın Türkiye açısından "içe kapanmacı siyasallaşma" kadar büyük bir zaaf olduğunu tesbit etmek gerekir.

***

Türkiye "kendini kendisi yapan değerler"le, "dünyalı olmak için iletişim içinde olması gereken değerler" arasındaki sentezi koruyabildiği sürece her türlü krizi avantaja dönüştürme yeteneğini geliştirecektir. Bu şemsiye altında bütün küçük krizleri geleceğe bakışını sağlamlaştırma için bir tartışma zemini olarak algılayabilecektir. Unutulmamalıdır ki, ne "yerinde sayarak" "kendisi" kalmak mümkündür, ne de "ezbere" "dünyalı"olmak...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kendisi kalmak, dünyalı olmak...   / 02-01-2004
 Kendini aşmayı öğrenmek   / 31-12-2003
 Toplumsal akılla barışmak...   / 29-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (II)   / 28-12-2003
 Irak ve tarihin sonu (I)   / 26-12-2003
 Yüksek siyaset   / 24-12-2003
 AB'nin ön bahçesi mi, yeni Ortadoğu mu?   / 21-12-2003
 Cumhuriyet ve siyasal özgüven   / 19-12-2003
 Sayısal denge, siyasal çözüm   / 17-12-2003
 Saddamizm   / 15-12-2003
ERDAL ŞAFAK
Keşke... Keşke...
Kuzey Kıbrıs'ta Annan Planı ile...
MEHMET BARLAS
Geçmişe dönük yaşamak bizi perişan ediyor!..
Bana göre...
HINCAL ULUÇ
Anahtar.. Bu ne anahtar sözcüktür, yaşamda..
Anahtar...
MEHMET TEZKAN
Gazeteci doğan gazeteci ölür..
Bir telefon, insanın...
SAVAŞ AY
RTÜK'ün işi de zor be abicim!..
İş güç üzerine yapılan...
REFİK DURBAŞ
Suçumuz okumak mı?
Binlerce üniversite mezunu işsizden...
NEŞTER VURULDU
NEŞTER VURULDU
İkinci başkan Dürüst, sabah idmanı öncesi Bülent, Arif, Hakan Ünsal...
Geri dönersem ağla anne !
Geri dönersem ağla anne !
Galatasaray'ın Karşıyaka'dan transferi Emrah, İstanbul'a giderken...
Bush'tan başbaşa yemek daveti
Bush'tan başbaşa yemek daveti
Erdoğan, Bush'la ikili görüşmeden sonra öğle yemeği yiyecek. Protokol...
Bakan Babacan: Güzel yarınlar artık hayal değil
Bakan Babacan: Güzel yarınlar artık hayal değil
DİE tarafından dün açıklanan fiyat artış hızlarının Türk...
Trilyonlar Yeşim Hanım'ı bozmadı
Trilyonlar Yeşim Hanım'ı bozmadı
Herkes onun zengin olduktan sonraki halinde olmak ister. Ancak o yine...
Türk halkı en çok Sabah'a güveniyor
Türk halkı en çok Sabah'a güveniyor
2003 yılının en güvenilir ve en başarılı gazetesi Sabah...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.