Ayağına sağlık Okan!
HER futbolsever gibi benim de gözümün önünden gitmeyen goller vardır. Bunlardan biri Tanju Çolak'ın unutulmaz Neuchatel Xamax maçında (1988) attığı bir goldür. Rakip ceza sahasının, kendine göre sol köşesinde topa hakim olur. Kafasını kaldırıp kaleye bakar. Sonra sağ ayağının içiyle plase bir vuruş yapar. Top kavisli bir biçimde kaleye yönelir. Dıştan kavis aldığı için kaleci topu ancak seyreder. Vuruş, kalecinin solundan ağlarla buluşur. Bu ve benzeri vuruşlar gol atmanın bir bakıma ne kadar kolay, ne kadar basit olduğunu gösterir. Yeter ki sen topu doğru yere, doğru biçimde gönder. Cumartesi günü BJK'li Sergen muhteşem bir gol attı. Topu aldı, koşuya taa kendi sahasından başladı, sürdü, çalımladı, sürdü, geçti, paslaştı, tekrar aldı ve golü yaptı... Şahaneydi. Ama benim aklımda Rizesporlu Okan'ın 88'inci dakikada attığı golde kaldı. Tanju'nun golünün fotokopisi gibiydi: Sakin, basit, net, ölçülü, akıl dolu. Cordoba sadece seyretti. Bravo Okan!
|