| |
Özal'ın yapamadığını.....
Turgut Özal 1980 ihtilalinden sonra Başbakan Yardımcısı olunca "yakın çevresini" toplar: "Arkadaşlar, kamu yönetiminde yeniden yapılanma şart... Bunun için bir çalışma başlatalım. Çalışma yapılır. Ama işin içinden çıkılamaz. Özal bunun nedenini yine "aynı yakın çevresine" şöyle açıklar: - DSİ gibi, Karayolları gibi, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kuruluşları, klasik yönetim yapısının dışına çıkarmak lazım... O kuruluşlara yeni olanaklar sağlanması lazım... Ama onların önünü açmak için yapılacak düzenlemeden, bizim Mustafa da yararlanıyor.
***
Özal'ın "bizim Mustafa" dediği, o dönemde "Devlet Planlama Teşkilatı, Levazım Genel Müdürü" olan Mustafa Taşar. Dönelim yine Özal'ın söylemine: - Mustafa'nın yanında elli kişi çalışıyor... DSİ'de Karayolları'nda, Emniyet'te ise binlerce... On binlerce... Ama Emniyet'e yeni bir imkan sağlamaya kalksak, Mustafa'nın da işine yarıyor... Bu durumda, biz kamu yönetiminde yeniden yapılanmayı gerçekleştiremeyiz. Köklü reform lazım.
***
Mehmet Keçeciler "o dönemde bürokrasideydi." "Özal'ın yakın çevresindendi." Tanığı olduğu bu olayı bize o anlattı: - Rahmetli kamu reformunu yapmayı çok istedi... Ama bu kolay değil... Yapamadı. "Şimdi" dedik: - Recep Tayyip bey yapmak istiyor. Keçeciler: - İstemekte haklı... Bir devlet ki, tapulu malına sahip çıkamıyor... Vergi toplayamıyor... Adalet dağıtamıyor... Özelleştirme yapamıyor... Özel sektörün önünü açamıyor... Memurun karnını doyuramıyor... Öyleyse kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması kaçınılmaz... Ama bu Tayyip beyin sandığı kadar kolay iş değil.
***
Özal "yapamadı." Tayyip bey "yapabilecek mi?" - Sayın Keçeciler... Özal'ın yakınındaydınız... Tayyip beyin ise uzağında değilsiniz... Ne diyorsunuz? - Zor. - Neden? - Teftişten şikayet ediyorlar... Ama denetim, yönetimin bir parçası, onu unutuyorlar... Maliye, asli görevi denetim olan bir bakanlık... Onun denetim kurullarını nasıl kaldırabilirsiniz?
***
Mehmet Keçeciler: - Eğer Anayasa'yı değiştirirsen o başka... Sistemle köklü şekilde oynarsın... Ama değiştiremiyorsan... Sistemi, Anayasa'ya göre düzenleyeceksin... Bunlar, kökten değiştirmeye çok hevesliler... Bunu yapamazlar... Yapamayınca da, çabuk sinirleniyorlar.
***
Keçeciler'e sorduk: - İktidardakilerin çoğuyla hukukunuz var... Hiç konuşmuyor musunuz? - Sorarlarsa, tecrübemizden yararlanmak isterlerse elbette yardımcı olurum... Mevlana diyor ki "gençlerin aynada göremediğini, tecrübeliler tuğlada görür." AKP yönetimi seçimden önce "Keçeçiler"i AKP'ye davet etmişti." Ama o hayır demişti: - Ben ANAP'lıyım... Yakışık almaz. Keçeciler hala ANAP'lı. Ama "kamu yönetiminin yeniden yapılanması konusunda da, tecrübesini aktarmaya hazır." Ve bu konu "onun uzmanlık alanı."
***
İktidar "siyasi kimliği nedeniyle" Keçeciler'den yararlanmak istemeyebilir. "Diğer tecrübelilere de" sırt çevirebilir. Ama "üniversiteden" görüş almalı. ABD'de, İngiltere'de, Almanya'da, Japonya'da, Fransa'da "önemli toplum projelerini" üniversite hazırlar. Tabii bu noktada bir çift söz de üniversiteye... Hükümetin "yeniden yapılanma" için bastırdığı iki dokümanı (1. Değişimin Yönetimi İçin Yönetimde Değişim. 170 sayfa... 2. Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarısı. 144 sayfa) tartışan bir üniversite duydunuz mu?
***
Kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması "Türkiye'nin gelecek yüz yılına yön verecek" bir olay. Böyle bir olay "böyle mi ele alınır?.. Yeterince tartışılmadan... Olgunlaştırılmadan."
|