| |
|
|
Terim'in hatası 'dönmek' değil
FUTBOL tarihi, bir dönem çalıştırdığı takıma birkaç yıl sonra dönen ancak eski başarılarını yakalayamayan hocalarla doludur. Fatih Terim'in başına da aynı şey geldi. O halde, "Terim'in en büyük hatası G.Saray'a dönmekti" diyebilir miyiz? Ben buna katılmıyorum. Hata başka yerde. Her yönetici gibi teknik direktörün de bir 'dili', bir 'tarzı' oluyor. Bunu oyuncularına da benimsetiyor. Zamanla futbolcular güruhu bir 'takım', bir 'ekip' haline geliyor. Hocanın uzun uzun konuşmasına, zihninden geçenleri ince ince atlatmasına gerek kalmıyor. Bir kaş-göz hareketiyle dahi anlaşma sağlanıyor. Böylece takım başarılı oluyor.
***
Hoca iki üç yıl sonra döndüğünde ise 'karma' bir grupla karşılaşıyor. Bir tarafta dilini anlayan oyuncular... Diğer yanda hoca yokken takıma gelmiş yeni futbolcular... Eski oyuncular hocayı çok iyi anladıklarını düşünüyorlar: "Kaşlarını çattı, demek ki hücum oynamamızı istiyor..." Yeniler ise (mesela) "Kaşlarını çattı, demek ki bizden memnun değil" diye geriliyorlar. Bu arada gayet insani bir 'yönetici zaafı' beliriyor. Hoca kendi dilinden anlayanlarla çalışmayı tercih ediyor. Ama heyhat! Eski futbolcuları yaşlanmıştır... Hocanın taleplerini yerine getirmekte yetersiz kalmaktadırlar. Yeniler ise henüz, 'bir an evvel başarılı olmak isteyen' hocanın dilini öğrenememiştir. İşte Fatih Terim'in başına gelen de bu...
***
Peki bu açıdan bakıldığında Terim ne yapmalıydı? 1) Yönetimden süre istemeliydi: "Benden ilk yıl hiçbir başarı beklemeyin." 2) Yüreğine taş basıp eski futbolcularının tamamını takımdan göndermeliydi. 3) Bir zamanlar yaptığı gibi G.Saray'ı sıfırdan ele almalıydı. Eğer 'acil başarı'yı aramak ve Lucescu ile yarışmak yerine 2002-2003 sezonunu yeni takımı oluşturmakla geçirseydi... Bugün karşımızda başa güreşen bir G.Saray olurdu. Şimdi ise bir 'enkazla' boğuşuyor. Ve işin daha da kötü yanı... Takım arada sırada başarılı olduğunda... Örneğin Juventus'u yendiğinde... Umutlar yeşeriyor... 'Küllerimizden yeniden doğuyoruz' sanısı hakim oluyor... Radikal kararlar öteleniyor! Böyle giderse hoca istifa eder. (Not: Ben Fenerli olduğum için bu yazıyı sıkı G.Saraylı arkadaşımız Fikret Eser'e okuttum. Şöyle dedi: "Hatırla... UEFA şampiyonu olduğumuz 2000 yılında Terim, Ben taktik maktik vermiyorum. Bir dakika konuşup geçiyoruz. Futbolcum benim ne istediğimi gözüme bakıp anlıyor' demişti.")
|