|
|
|
|
|
|
İyi ki Pierre var
Fenerbahçe, Ankara deplasmanından 4 gol ve 3 puanla dönüyor. Bu skor kimseyi aldatmasın. Çünkü ortaya konan futbol çok kötüydü. Ancak Van Hooijdonk'un golcülüğü ve Ankaragücü'nün genç kaleci Oğuzhan'ın büyük hataları muhtemel puan kayıplarını engelledi. İlk yarıda Fenerbahçe oyuna bir türlü ağırlık koyamadı. Rakibin yaptığı pres karşısında sürekli top kaybettiler. Yusuf ağır ve verimsizdi. Selçuk belirli bir daire içinde suya sabuna karışmıyordu. Bir tek Ümit Özat orta sahada birşeyler yapmak için didiniyordu. Kanat akınları işlerlik kazanmadı. Ankaragücü'nün de çabuk top kaybeden bir takım olması, Fenerbahçe'nin saha içi sıkıntılarını azaltıyordu. Aynı zamanda kazanılan korner ve yan duran toplarda A.Gücü savunmasının adam paylaşma yanlışları ve Oğuzhan'ın acemiliği muhtemelen golün böyle bir şekilde geleceğinin habercisiydi. Nitekim bir duran topta Van Hooijdonk iyi yükseldi kaleci de kalesini boşaltıp topa hamle yapamayınca, Fenerbahçe skor avantajı yakaladı. İkinci yarının ilk 15 dakikası Fenerbahçe'nin ne kadar önemli saha içi eksiklerinin olduğunun açık bir göstergesiydi. Ankaragücü bütün riskleri almış takım halinde yükleniyordu. Çok sayıda toplar da kaybediyorlardı. Ama buna rağmen Fenerbahçe geniş alanda bir tane organize hücum yapamadı. Sonra da skora denge geldi. Artık işler zorlaşacaktı.
*** A.Gücü moral depolamıştı ve riskleri azaltıp kontra çıkışlara geçecekti fakat sahneye yine Van Hooijdonk çıktı. Yenen golden çok kısa süre sonra kendisine yapılan bir faulde uzak mesafeden kendine özgü vuruşuyla tekrar takımını galip duruma geçirdi. Bu golden kısa süre sonra da Rebrov'un kullandığı duran topta kaleci hatasıyla Ümit Özat farkı ikiye çıkarınca maç o dakikada bitti. Bu rahatlık içinde belirli bir bölgeye çakılı oynayan ön libero Selçuk da bir hücum girişiminde bulundu ve farkı kendi çabalarıyla üçe çıkardı. Fenerbahçe'nin Hollandalı golcüsü geçen haftadan sonra bu haftaya da damgasını vurdu. Ankaragücü hırslı bir mücadele sergiledi. Cesur oynadılar. Fenerbahçe'ye her bölgede pres yapmaya gayret ettiler. Ancak kollektif yetersizlikleri hücum güçlerini kısıtladı. Yedikleri çok hatalı gollerden sonra yapabilecekleri fazla birşey yoktu. Hakem Ali Aydın kendinden emin, rahat bir yönetim gösterdi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|