| |
|
|
Iğdırlı Yılmaz’ın “işi tıkırında”
Iğdır'ın Göğceli köyünden çiftçi Hacı Şükrü Aras, 1974'te Almanya'ya gitti. İnşaatlarda çalıştı. Bir gün kafasına demir düştü, bir gözü kör oldu. "Malulen" emekliye ayrıldı. Beş çocuk babası.
***
Yılmaz Aras, Almanya'ya geldiğinde dört yaşındaydı. Eğitimi "onuncu sınıftan terk." Sonra üç yıl "kalorifercilik, tesisatçılık" okudu. "Müzikli kahve" açtı. "Konser organizasyonuyla" uğraştı. Mirkelam'ı Almanya'ya ilk götüren oydu. Yonca Evcimik'i, Burak Kut'u da götürdü. Ardından "kaset otomatı" üretti. Otomata para atılıyor, karşılığında otomattan kaset düşüyordu. Yüz otomat yaptı. Türkler'in çok olduğu semtlere yerleştirdi. Bir yıl bu işi sürdürdü. Ama "diğer işlerde olduğu gibi, bunda da dikiş tutturamadı."
***
Şimdi 31 yaşında. Ve işi, kendi deyimiyle "tıkırında." - Bu defa tutturdum... Yanımda 4'ü Türk, 29 kişi çalışıyor... Yaptığım işte, Almanya'da birinci sıradayım... Belçika'da ve Avusturya'da ilk dört arasındayım... Aylık cirom beş milyon euro... Almanya'da iki villa aldım... Türkiye'de 450 bin euroya ev... Almanya'daki Hollanda Büyükelçiliği Müsteşarı, benim kiracım.
***
Yılmaz'ın "şimdiki işine" gelince... - İletişim sektörü... Telefon şirketinden özel hat kiralıyorum... Ve herkesi, daha ucuza konuşturuyorum... Alman telekomu, Berlin- İstanbul arasında dakikası 19 cente konuşturuyor, ben üç buçuk cente.
***
Yılmaz Aras "250 taşerona" iş veriyor. Kendi firmasına ait "50 çeşit telefon kartı" var. Çarşı, pazar "bu kartları satan... İnsanları daha ucuza konuşturan" yerlerle dolu. Bu yerlerin adı "Phone Cafe." "Telefon kafe"ler dolup, dolup taşıyor, Yılmaz da "para kesiyor."
***
- Bu işe girdiğim zaman hacı babam dedi ki: Tutmaz... Kendini de, beni de batıracaksın. Şimdi ise, hacı baba diyormuş ki: - Tamam, bu iş tuttu ama... Sahi Yılmaz, bu iş nedir?.. Sen nasıl bir işle uğraşıyorsun? Yılmaz Aras "yaptığım ise hacı babamın aklı bir türlü ermiyor" diyor.
***
Çocuk yaşta ticarete atılmış. Batmış çıkmış, batmış çıkmış. - Yılmaz... Bir defa daha anlat... Yaptığın iş nedir? - Abi sen de hacı babam gibi aynı şeyi sorup, duruyorsun... Altı ay atv-Avrupa'ya reklam verdim... Alman Telekom'u... Özel bir telefon şirketi... Özel uydular... Ben hat kiralıyorum... Almanya, Belçika, Avusturya, İsviçre, Hollanda'da kart satıyorum... Sizi ucuza konuşturuyorum... Bakın, size kartlarımdan vereyim. Yılmaz'ın "depoları kart dolu... Milyonlarca telefon kartı." - Abi... Bu işe girerken babamdan 15 bin mark borç almıştım... Büyük para... Batırsaydım, hacı babam perişan olurdu... Ama görüyorsunuz. Gördük "Yılmaz'ın işi tıkırında."
|