İçişleri Bakanı Aksu'nun yakınları diyor ki: "Hayatının en acılı günlerini geçirdi. Gözyaşlarını içine akıttı sayın bakan son haftalarda." Buna inanaırım. Bilenler bilir ki o sert görüntüsüne karşın oldukça duygusaldır Abdülkadir Aksu. Ve yetiştiği yörenin de harsına örfüne göre erkeklerin uluorta ağlaması doğru değildir. Sanırım bu nedenle kendi başına kaldığında, o ruh durumunun gerektirdiği gibi davranıp, belki de çokça ağlamıştır bakan Aksu. Böyle zamanlarda insanlardan beşeri isteklerde bulunmak ayıptır, haksızlıktır. Ancak bu arzu karşı konulmaz bir halde ve feryat şeklinde yükselince. Hele de feryadın sahibi bizatihi sayın bakanın "evlatlarım" dediği polislerse, elçiye zeval olmaz deyip yazıyorum istekleri.
Toplum hayatı Diyorlar ki: "Sevgili Savaş Abi; Polis memurları olarak bizlere hakettiğimiz değerin verilmediğine inanıyoruz. Nedenine gelince: Biz bu ülkede belki de en zor görevlerden birini yapıyoruz. Toplumun hayatını, malını, namusunu korumak gibi... Sizin de bildiginiz gibi her terör saldırısında ilk hedef biz güvenlik kuvvetleri oluyor. Birkaç gün önce ulusca geçirdiğimiz Ramazan Bayramı'nda bizler bayramın ilk günü daha çocuklarımızla bile bayramlaşmadan ve akşam evimize tekrar dönüp dönemeyeceğimizi bilmeden toplumun bayramını huzurlu bir şekilde geçirebilmesi anlayısıyla görev yaparken ve bundan hiçbir huzursuzluk duymadan çalışırken sadece hakettiğimiz değerin verilmesini istiyoruz. Bizim için asil önemli olan ve düşündügümüz tek nokta ailelerimiz.
İlk hedef biziz Bugün bizim çocuklarımız babaları gibi polis memuru olmak istediğinde onlara girecekleri sınavda sadece babaları ölmüşse veya sakat kalmişsa çok küçük ayrıcalıklar tanınıyor. Bu bir anlamda bizim yaşarken hiçbir değerimizin olmadığı ailemizin birşeylerden faydalanabilmesi için bizim ölmemiz gerektiği veya sakat kalmamız gerektiği anlayışını savunan bir uygulama. Bugün kim garanti edebilir ki; her terör saldırısında ilk hedefken bizlerin akşam evimize sağ dönebileceğini. Bizler ve ailelerimiz icin çocuklarımıza verilecek ve sonuna kadar hakettigimiz bu hakkın devletin bize düzenleyeceği bir cenaze töreninden cok daha önemli oldugunun bilinmesini istiyoruz.
Medya sahip çıksın Siz değerli gazetecimizden de bizim gibi tüm polis memurlarını rahatsız eden bu uygulamaya bir son verilebilmesi için görüşlerimizi yayınlamanızı ve sesimizi duyurmanızı rica ediyoruz. Size çalışmalarınızda basarılar diliyor saygılarımızı sunuyoruz. Polis memurları