|
|
|
|
|
|
Biz canavar değiliz kusurlu olan yollar
TRAFİK teröründe suçlu kim? Emniyet'in 2003 yılı rakamlarına göre, kazaların yüzde 96.5'i sürücü, yüzde 3' yaya, yüzde 0.3'ü araç, yüzde 0.1'i yolcu ve yüzde 0.1'i de yol kaynaklı. Bu tabloya göre, herkes bir canavar mı? Prof. Dr. Muhittin Özdirim, trafik konusunda bugüne kadar en kapsamlı çalışmanın 1998'de Friedrick Ebert Vakfı tarafından yapıldığını, Türk uzmanlarla birlikte yapılan bu çalışmanın Karayolları Trafik Güvenliği adıyla raporlaştırıldığını anlattı. Bu raporda, kaza nedenlerinin ortaya çıkarıldığını söyleyen Özdirim, şunları söyledi: "İşin teknik yanı yüzde 41, denetim yüzde 27, bilimsel yan yüzde 21, mevzuat yüzde 6, eğitim ise yüzde 5 etkilidir. Görünen o ki; çoğunluğun çok etkili olarak düşündüğü eğitim ve trafik kanunları en küçük öneme sahip. Ama asıl dolaylı neden olan 'Altyapı yönlendirici olsa sürücü ya da yaya kaza yapar mı' sorusu gözardı ediliyor."
BAKANLIĞIN ENDİŞESİ "İçişleri Bakanlığı'nın bir genelgesinde aynen şu ifade yeralıyor; 'Son günlerde kaza tespit tutanaklarında karayollarına çok kusur oranı verildiği görülmektedir. Bu da devlete vatandaşların tazminat olarak dava açma hakkını kazandırdığından, bu konuda daha dikkatli davranılması'. Aynı şeyle ben bizzat karşılaştım. 2918 sayılı Trafik Kanunu Komisyonu'nda altyapı sorumlularına ceza verilmesini önerdiğim zaman, Karayolları'ndan üst düzey bir bürokrat 'O zaman yüzlerce dava açılır, bunu nasıl karşılayabiliriz' diye itiraz etti." Prof. Özdirim, trafik mühendisliği ile sorunun çözüleceğini savunuyor.
Sollamayı bilmek gerek KAZAYA neden olan suçlar genellikle "hatalı sollama" ve "aşırı hız"dan kaynaklanıyor. Aşırı hızın engellenmesi için radarlı denetim etkili oluyor, ancak hatalı sollamayı engellemek mümkün olmuyor. Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi'nden Komiser İsmail Dinçer, yavaş seyreden ağır tonajlı araçlar nedeniyle sollama zorunluluğuna dikkat çekiyor. Ancak, ağır vasıtalar da birbirini sollamaya başlayınca, trafiğin saatteki hızı 5 kilometreye kadar iniyor. Avrupa ikincisi olan, ralli sürücüsü Nejat Avcı, başarılı bir sollama için şunları söylüyor: "Önde seyreden aracın dibine kadar girmek doğru değil. Çünkü sollama şartları değiştiğinde hızınızı kesip yeniden aracın arkasına geçmeniz gerekebilir. Öncelikle hızınızı, sollayacağınız aracın hızıyla eşitleyin. Vitesinizi de bu hıza göre ayarlayın. Sollama için uygun şartların bir araya geldiğine karar verdiğinizde vitesi bir kademe düşürerek seri bir şekilde hızlanmaya başlayın. Sollama bitince yine hız ve vitesi yol şartlarına uygun hale getirin. Asla, birden fazla, araç grubunu sollamayın. Her defasında yalnızca bir araç sollayın. Trafikteki tüm kurallara harfiyen uyun. Onlar uzun yılların kötü deneyimlerinin sonucu ortaya çıkmış önlemlerdir. Bir yerde 'sollanmaz' tabelası varsa, bilin ki eski yıllarda orada pek çok ölümlü kaza olmuştur, bu tabela onun için oradadır."
Avrupa'da ehliyet 5 yıllık TBMM Trafik Komisyonu eski başkanı Ahmet Tan, Türkiye'de ehliyetin "üniversite diploması" gibi bir kere verilmesinden, bir daha da kişinin sağlık ve psikolojik durumunun araştırılmamasından yakınıyor. Tan, 20 yaşında ehliyet alan bir kişinin 35 ya da 40'ına geldiğinde psikolojik sorunlarının olabileceğine, duyma veya görme duyusunu yitirebileceğine dikkat çekerken, Avrupa ve ABD'de ehliyetlerin her 5 yılda bir yenilendiğini, sürücülerin bilgi sınavı ve psikolojik testten geçirildiğini söylüyor. Tan, örnekleri şöyle sürdürüyor: "Sözgelimi İsveç'te 60 yaşının geçen kişilere belediyeler tarafından tüm kamu araçlarında ömürlerinin sonuna kadar seyahat edebilecek pasolar gönderiliyor. Yani kibarca, araba kullanmaması isteniyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|