|
|
Acı çekmek var pes etmek yok
Olympiakos bozgunu sonrası % 85'i boş tribünlere oynayan Cimbom, Ayhan-Frank de Boer işbirliğinde golü yedi. 4 dakika sonra Bratu eşitledi. G.Saray, ikinci devre yüklendi. Sabri bir defa direğe takıldı; Hakan iki kez boş kaleye atamadı. Burak'ın hediyesinde Cihan'ın golü 3 puanı getirdi
Bir yanda kara kış. Bir yanda ramazan ayının klasikleşen pazar iftarları... Diğer yanda da Olympiakos hezimetinin gölgesi ve takımın ezikliği...
Bu kadar eksiden kimse tam bir artı beklemiyordu. Yönetim, tamamen boş tribünlere oynayarak rezil olmanın önünü kesmek için Süper Lig'in en ucuz biletlerini piyasaya sürmüştü. Üstelik 1.5 milyon liralık açık tribün bileti alanı kapalıya sokacaktı. Bu inanılmaz damping 4 bin 950'i biletli yaklaşık 12 bin taraftarı Olimpiyat Stadı'na getirdi. Bu da günü kurtardı. Çünkü Galatasaray, bu mevsimde, bu tür maçlarda Ali Sami Yen'de de daha fazlasına oynamıyordu.
Galatasaray seyircisi az ama özdü. Coşkuluydu. Isınmak için sahaya çıkan Kuddusi Müftüoğlu'na yönelik tepkileri geçen yılki Beşiktaş derbisinin hatıralarının hala diri olduğunu gösteriyordu. Kaptan Bülent'in dev portresi de, üç yıldızlı forma içinde sarı-kırmızılı bir yürek taşıyanlara olan saygılarını...
G.Saray'ın sahaya "Bağışlanan organ filizlenen candır" pankartı ile çıkması, "Bize de bir beyin bağışlasalar fena olmaz" esprilerine yol açıyordu.
Olympiakos maçında iki inanılmaz hata yapan Frank De Boer'in 11'de olması şaşırtıcıydı. Öyle ya, Terim hiçbir hatayı karşılıksız bırakmazdı! Ama o "Yabancı değildi" Frank De Boer'du. Pire'deki maç sonrası "Biz Olimpiyat Stadı'nın rüzgarına alışığız. Burada rüzgarın kurbanı oldum çünkü sürekli farklı istikametlerden esiyor" diyerek hatalarını savunmuştu. Dün fotokopi bir hata daha yaptı, "Demek ki sorun rüzgarda değilmiş" dedirtti. G.Saray'a gol atmak için yaşayan (!) iki kişiden biri olan (Diğeri Saffet) Hakan Keleş bu hatayı affetmedi.
Müftü'nün adaleti!
G.Saray maçın genelinde oyunun kontrolünü elinde tutan, gol için geçmişe oranla daha organize ataklar geliştiren, uzaktan şutlarla golü düşünmeye başlayan bir anlayış içindeydi. Bunda rakibin ligin en zayıf ekiplerinden biri olmasının da etkisi vardı. G.Saray, Cihan'ın golünün ardından farkı da bulabilirdi. Ama Hakan'ın dökülmesi, hakemin 81'de Hasan'a, 82'de Bratu'ya yapılan 2 penaltıyı vermemesi skoru 2-1'de sabitledi. A.Gücü'nün gol umudu ise Frank'ın yeni bir hatasına bağlıydı. Ama Hollandalı uyanık çıktı, o malum hatadan sonra bir daha hiç son adam olmadı!
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|