kapat
10.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Gökyüzündeki "Fırtına"

Hava Kuvvetleri Komutanı pilot Orgeneral H. İbrahim Fırtına, ölümünün 65. yılında Atatürk ve havacılık üzerine çok anlamlı ve hoş şeyler anlattı bana. "Çocuklarını havacı yapmak isteyen anneler emin olsun ki, uçaklar çocukların arabalara binmesinden daha güvenlidir. Bunu abartmıyorum"

Askerler çatık kaşlı, asık yüzlü, soğuk bakışlı olur derler. Hele de üst düzey komutanlara yanaşmaya, konuşmaya bile korkarsınız. Yokmuş öyle bir şey. Sanki bizlerin abartmasıymış bu. Koskoca Hava Kuvvetleri Komutanımızla baba oğul gibi konuşup sıcacık bir sohbet yaptım, işi ileriye götürüp eşi Melahat Hanıma da ev halini bile sordum, tam her şey bitti gidiyorum sandıkları anda beyaz bir dosya kağıdını uçak haline getirip komutana imzalattım bile. Ha bi de bu arada, "too late", yanim çok geç ama, ben bu havacılık olayını tallahi pek çok sevdim.

* Komutanım dün Hava Harp Okulu'nda pilot teğmen adayı gencecik kızlarımızla konuştum. Biz kız çocuklarımızı bakkala bile gönderirken aklımız çıkıyor. Nasıl oluyor da bu gencecik kızlar, kimileyin korkunç birer ölüm makinesine dönüşen jetlere binip uçuyor?

(Duygulanarak) Bir tarihte 1. Kuvvet Komutanıyım. Bizde F 16 eğitimleri 4. üsde yapılır. Bir kızın adını getirdiler. F 16 eğitim dönemi birincisi bu kızdır dediler. Ben bunları geriye kovaladım. Aman ha diye. Lakin 6 branşta bu çocuk herkesi, hani öyle burun farkıyla falan da değil, açık ara arkada bırakmış. Ben de seve seve imzaladım. Bu kızımız şimdi çok başarılı bir şekilde, muharip filolarda görev yapıyor.

ATAMIZ VE UÇAKLARIMIZ
* Atatürk'ün havacılığa verdiği önem çok büyüktü değil mi?

"İstikbal göklerdedir" demiştir. Bu çok önemli bir ufuk ve hedef. Bunu onun zamanında söylemek. Gerçekten daha havacılığın dünyada yeni doğduğu dönem. Bir devlet başkanının bu hedefi göstermesi onun ancak büyüklüğüyle ilişkilendirilebilecek bir ölçek. 1937'de Eskişehir'deki tayyare alayını denetlemeye gittiklerinde çok önemli bir mesajı var, diyor ki "Bir gün bu göklerdeki yerimizi doğru almalıyız. Bir gün insanoğlu fezaya gidecek, belki Mars'a gidecek, belki oralardan dünyaya bir şey söyleyecek. Bunu o zaman söylüyor... Oysa bu tür şeyler Jules Verne'nin eserlerinde filan var.

* Müthiş bir öngörü sayılır ne dersiniz?

Gerçekten de öyle. Atatürk pek çok konuda olduğu gibi havacılık konusunda da bize doğru istikametleri göstermiştir. Havacılık bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaşamımızın çok önemli bir boyutunu oluşturmuştur. Askeri hayattan sosyal hayata, ekonomik hayata kadar her şey, artık havayla da ilişkili hale dönüşmüştür. Hukuk bu alanları gerçekten düzenleyen birinci kural dizisidir. Ben yıllardır Türk hava hukukunun üniversitelerimiz tarafından paylaşılması gerektiğini savundum. Ancak kendi imkânlarımızla Harp Akademileri'nde açmış olduğumuz enstitüde, hava ve uzay hukuku konusunda bir platform oluşturmaya çalışıyoruz.

GÖKLERE SEVDALANIYOR
* İlk havacılık ateşi nasıl düştü yüreğinize?

Ordu Lisesi'nde öğrenciyken o zaman Türk Hava Kuvvetleri'nden bir heyet ülkeyi dolaşmakta, hava harp okuluna öğrenci ilgisini arttırmak için tanıtım programı sürdürmekteydi. Ben de o dönem izledim ve etkilendim. İkinci faktör de önemli. Ben Orduluyum. Ordulu bir pilot vardı. Adı Cevat Metin. Zaman zaman Ordu'ya gelirdi. Onu görür hayran hayran bakardım.

* Geçtiğimiz günlerde uçağınıza atladınız ve İsrail'e gittiniz.

Bu sistemimizin içerisinde fevkalade bir şey değildir. Bizim hayatımızın bir parçasıdır uçmak. Sistemimiz içinde ekstrem bir olay değildir. Tüm analar babalar şundan emin olmalılar ki dünyada en emniyetli vasıta uçaktır. Hiç bir araç gereç bu amaçla kullanılan uçaklar kadar titiz bir bakımdan geçmez. Çocuklarını havacı yapmak isteyen anneler emin olsun ki uçaklar çocukların arabaya binmesinden daha güvenlidir. Gerçek de budur buna abartmıyorum...

KOMUTANIN EŞİ MELAHAT HANIM ANLATIYOR
Komşu kızı olan yavuklusu Melahat Hanım'ı bırakıp Harp Okulu'na giderken, arkadaşlarına; "Bakın ben teğmen olup döneceğim, bu kızı da evime gelin edeceğim ona göre" dedi

Komşu kızı olan yavuklusu Melahat Hanımı bırakıp Harp Okulu'na giderken arkadaşlarına; "Bakın ben teğmen olup döneceğim, bu kızı da evime gelin edeceğim ona göre" demiş...

* Nasıl bir duygu komutan eşi olmak?

Benim için ilk günkü gibi. Üsteğmen eşi olarak ne hissediyorsam aynı. Sadece yaşımız ilerlemiş oluyor. Görgümüz, öğrendiklerimiz artmış oluyor. Onun dışında kendimi o günkü gibi hissediyorum.

* Gelinlik çağda bir genç kızken nasıldı duygularınız efendim?

O zaman çok heyecanlıydım. Ailede asker de yoktu. Evlendim ama, ben çocukluk arkadaşımla evlendim, bir pilotla ya da bir askerle evlendiğimi hissetmedim.

* Sert bir insan mı evde komutanımız?

Hayır sert bir insan değil. Evde eşim, arkadaşım. Nasıl görüyorsanız öyle evde de.

* Oğlunuz havacı olmamış. Eve bir havacı yeter mi dediniz?

Ben öyle dedim. Oğlumuz orta okulda, lisede. Eşim o zaman F 16'larla ilgili görevliydi. Cumartesi Pazar bile eve gelemezdi. Oğlum çok hevesliydi ama bir pazar günü "Ben pilot olmayacağım. Babam bizi göremiyor ben de çocuklarımı göremem" dedi. İçimde bir sevinç uyandı.

KAĞITTAN YAPTIĞIM UÇAĞI İMZALATTIM
Orgeneral H. İbrahim Fırtına, 41 yıl önce Ordu Lisesi öğrencisiyken şehrin tek pilotu olan Cevat Metin'i görüp hayran olunca yüreğine gökyüzü sevdası düşmüş. Bu sevda onu Hava Kuvvetleri Komutanı olmaya kadar getirmiş. Ben de komutanı görünce, beyaz bir dosya kağıdı ile yaptığım uçağı önüne koyup imzalatmadan yanından ayrılmadım.

Savaş AY


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır