Anadolu'nun bir köşesinde görev yapan hakim ve savcılar, ücret eşitsizliğinin giderilmesi adına çıkarılan kararname ile adaletsizliğe yol açıldığından yakınıyorlar... Özellikle 1'inci sınıf yargı mensuplarının maaşı 2 milyar 400 milyon liraya çıkarılırken, kendilerine 700 milyon liranın yeterli görülmesini içlerine sindiremiyorlar...

Bakın; bir hakim gönderdiği mektupta nasıl isyan ediyor: "Doğu'nun ya da Anadolu'nun ücra ve mahrum bir köşesinde yemek yiyeceği, eğlenmeye gideceği bir tek yeri olmayan, adliyedeki eskimiş masası ve süngeri çıkmış koltukları ile 700 milyon lira maaşa mahkum edilerek ayağına pranga vurulan hakim ve savcılar adına haykırıyorum...

'Birinci sınıf hakimler ile diğer hakimler arasında adaletsiz olan maaş farkını giderelim' diye bağıran yüksek yargı mensuplarına soruyorum; bu kararname içinize sindi mi? Vicdanınız rahat mı? Bizler 700 milyonluk, sizler 2 milyar 400 milyonluk mu yargılama yapıyorsunuz? Doğru; biz ayağı çarıklıları, sizler büyük soyguncuları yargılıyorsunuz."

Türkiye seninle gurur duyuyor!
TÜRK-İŞ Başkanı Bayram Meral diyor ki; "IMF'yi pişman ettik!" Vay be! Analar ne aslanlar doğuruyor... Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir dediğini iki etmediği IMF'yi Türk-İş Başkanı perişan ediyor...

Peki bunu nasıl başarıyor?
Kendisini ziyarete gelen IMF Türkiye temsilcisi Kahkonen'e, "Sizi de, sizin programınızı sonuna kadar uygulayan hükümeti de meydanlarda protesto edeceğiz" diyor... Ve Bay Bayram, ağzından çıkan bu cümlenin Kahkonen üzerindeki etkisini daha sonra medya mensuplarına anlatıyor: "Övünmek gibi olmasın, ama bunlara iyi bir ders verdik... Neye uğradığını şaşırdı..."

Bravo!
Hatta; Tür-ki-ye se-nin-le gu-rur du-yu-yor!...

Ediz Hun ve suç-ceza!
Ediz Hun bu kadar hücumu hak etti mi? Veya o davranışının bedeli bu denli yıpratılmak mı olmalıydı? İTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer dün inanılmaz iddialar ortaya atıyor... İTÜ Yönetim Kurulu Ediz Hun'u kınayan bir bildiri yayınlıyor... Gazeteler olayı gündemde tutuyor... Ben dahil bir çok köşe yazarı Ediz Hun'u yerin dibine batırıyor...

Peki neden?

Ediz Hun'un nezaket ölçülerini aşan bir davranış sergilediği kesin... Ama acaba Ediz Hun milletvekili olarak değil eski bir jön olarak o saygısız tavrı sergileseydi yine bu denli yıpratılır mıydı?

Acaba Ediz Hun, toplumun siyaset kurumuna duyduğu nefret nedeniyle mi bedel ödüyor?.. Milletvekillerine güveni, inancı, saygısı, sevgisi kalmamış toplum, eline Ediz Hun düştüğü için mi onu linç ediyor?.

Bir şey daha merak ediyorum; Prof. Dr. Sağlamer ile Hun arasında yaşanan gerginliğin en yakın tanığı olan Hülya Koçyiğit neden susuyor... Neden çıkıp da konuşmuyor?

Fıkra

Titanik
Hitler'in önüne üç esir getirilmiş; İngiliz, Fransız ve bir de Yahudi.

Hitler, "Size birer soru soracağım. Bilirseniz serbest bırakacağım" demiş.

- Titanik kaç yılında battı?

İngiliz hemen cevap vermiş:

- 1912

Hitler, hemen göndermiş İngiliz'i... Fransız'a sormuş bu kez:

- Titanik'te kaç kişi öldü?

Fransız cevap vermiş:

- 1050

- Tamam sen de gidebilirsin.

Ve Hitler Yahudi'ye dönmüş:

- Say lan isimlerini...

Hay ağzını öpeyim!
Yılların emeği ile oluşturulan şirketler bağımsızlığımızın simgeleridir... Türk şirketlerinin teker teker yabancıların eline geçişi ekonominin çöküşü ve sömürgeleştirmeye doğru gidiştir... (Prof. Dr. Erol Manisalı)

Doğru söz
Dostlarınla öyle yaşa ki düşman olduğunda hakkında söyleyecek sözleri olmasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki dost olduğunda yüzün kızarmasın.

ALKIŞ
Kanser tedavisi gören ünlü şarkıcı Asu Maralman için seferber olup yardım konserleri düzenleyen sanatçılara...

Kırmızı Kart
Fas'ta toplanacak kadın parlamenterler toplantısına, kadın milletvekillerini yok sayıp gitmeye kalkan 8 erkek(!) milletvekiline...

Kim salak kim akıllı
İlker Sarıer, dünkü köşesinde soruyordu; "Banka soyanlar ertesi gün enselendi... Merak ettim; bizim polis mi çok zeki, yoksa soyguncularımız muazzam aptal mı?"

Soyguncuların polisin amansız takibi sonucu değil, Romanya'ya gitmek için zil zurna sarhoş bindikleri trende, laf olsun diye havaya ateş edince yakalandıklarına bakarsak, süzme salak oldukları kendiliğinden anlaşılıyor...